Kitapta yazar olan karakterin başından geçenler anlatılır. Orta yaşlarda, mutsuz olan ve içsel yolculuk yapan yazar, roman okuyan kahraman ve roman yazan kahraman konumunda rüya aleminde, yazar ve şairlerle birlikte alemden aleme koşar. Romanını başlatan ve bitirmeye yardımcı olan da yine o alemlerdir. Benim gözümde roman kişisi, yazmanın verdiği sancılı süreçteki dezavantajları avantaja çevirmiştir. Eserde metinlerarasılık tekniği çok sık kullanılmıştır. Çehov'un Tüfeği tekniğini öyküsünde kullanan yazar, yeri gelince Kafka'nın Dava'sına gönderme yapmıştır. Tanpınar'ın eserleri ve kendisi bu kitapta ayrı bir yer edinmiştir. Okuyanlar beni anladı bile. Yine yazar Postmodern tekniklerden Parodi tekniği ile, Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar eserindeki Olric'i, Yüzüklerin Efendisi filmindeki Gollum karakterine dönüştürmüştür. Gollum, hayali bir içsel sestir. Cümlelerde araya "efendimiiss" diye girer. Dış dünya ile kurguyu eserlerine müthiş bir şekilde yansıtmıştır yazar. Yazar, Üst Kurmaca ile birlikte olayların gerçek mi kurgu mu olduğunu sorgulatıyor. Bu yönünü çok sevdim. Çünkü hiçbir şey sandığım gibi çıkmadı. Eleştirebileceğim nokta şu olabilir, çok fazla içsel konuşma var. Roman kişisinin aklındaki her detay verilmiş. Bu okurken biraz yorabiliyor.
Mutlaka okuyun. Kitapla kalın.