Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk

İskender Pala

Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk Gönderileri

Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk kitaplarını, Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk sözleri ve alıntılarını, Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk yazarlarını, Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünya insanın gölgesi gibidir; ona sırtını dönersen peşinden gelir de, peşine düşersen hep önünden kaçar.
Güneş gibi parlayan bir manayı size söyleyeyim mi? “Ömür bin yık da olsa, bir gün kadar kısadır. “
Reklam
Aşk gönlün işiydi ve onun olduğu yerde aklın yeri olmazdı. Akıldan geçmeden aşk gönle girmezdi. Duygular düşüncelere hakim olunca başlardı aşk.
Bir aşk en çok geceyi sever; hem aşık da. Çünkü aşkın tekilliği ile ancak gecelerde baş başa kalır o.
Hatıraları unutmak olanaksızsa hatırlarda unutulmak kader olur.
Aşk bazen vuslattadır, bazen ayrılıkta.. Dünya derler buna; bazen ölüm, bazen düğün(vuslat olunca düğün, ayrılık olunca ölüm)..
Reklam
" Aşkın," demişti, " felsefesini bilmeden bu şifreyi çözmek imkânsız görünüyor." Sonra eklemişti :" Efendi ! Sen hiç âşık oldun mu? Bilir misin ne hastalık ve ne şifadır o !...
Âşık bazen vuslattadır, bazen ayrılıkta... Dünya derler buna; bazen ölüm, bazen düğün....
“Ben hissedilmek, fark edilmek, muhatap alınmak istiyordum oysa.”
Reklam
İnsanlar hep böyle mi? diye düşünmeye başladılar…
Hayata bağlılık bu demekti zahir: Bir dakika sonra öleceğini bile bile bir dakika daha fazla yaşayabilmek için çırpınmak.
"Kaderim güzelleri ağlatmak olmamalı"diye düşünmeye başladım şimdi de. Leylâ'yı aramak için çıktığım bu yollarda kısmetim hep gözyaşı olsun istemiyordum.
Tanıklık, bilmek demekti. Kalplerde olanları bilmek ise ağır bir yük Çünkü bilgi, öldürücü savaş silahları kadar tahripkâr olabiliyordu bazen. Mavera ile göbek bağı bulunanların dışında bilgiyi hazmedebilen çıkmıyordu. İnsanlar hep güçten yana tavır koyarken, kalplerindekini daima saklıyorlardı. Tanıklık etmeye başladıktan sonra, bilinmezleri bilmek, çözülmezleri çözmek ve aşılmazları aşmak için onca azgın çabalamanın içinde hep kendilerinden farklı biri olarak yaşamanın ağır yükünü onlardan almış gibiydim. Tanıyor, biliyor ve susuyordum. Kazananların kaybettiğini, yok edenlerin yok olduğunu, doğanların öldüğünü görerek susuyordum
Tanıklık etmeye başladıktan sonra bilinmezleri bilmek, çözülmezleri çözmek ve aşılmazları aşmak için onca azgın çabalamanın içinde hep kendilerinden farklı biri olarak yaşamanın ağır yükünü onlardan almış gibiydim. Tanıyor, biliyor ve susuyordum. Kazananların kaybettiğini, yok edenlerin yok olduğunu, doğanların öldüğünü görerek susuyordum...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.