Bilimsel yöntem, dolayısıyla da akademik yöntem tümüyle karşılaştırmaya dayanır. Sağ kolunuz ağrıyor diye doktora gittiğinizde, doktor sol kolunuzu da tetkik eder. Aynı ilke tarihte bir dönemin incelenmesinde de yararlıdır.
Çünkü herkes kendi kendisinin en kötü düşmanıdır, kendi sabırsızlığından daha ölümcül bir düşmanı daha yoktur, düşmanı onu öldürmekte yavaş kalırsa sabırsızlığı öldürüverir.
Eşek de popülerdi tabii, genel olarak her yerde bulunabiliyordu, ucuzdu ve attan daha kolay idare edilebilen, zemin deki zorluklara daha kolay adapte olabilen bir hayvandı, fakat uzun mesafeli seyahatler için o kadar da iyi değildi.
Ortadoğu'daki en büyük teknolojik yenilik deve olmuştur, deve dikkat çekici ölçüde verimli ve maliyetten kurtaran bir hayvandır. Uzun mesafelerde seyahat edebilir, ağır yükler taşıyabilir, yiyecek ve suya çok az ihtiyaç duyar. Fakat deve de bir anlamda, gerek Mağribilerin İspanya' da, gerek Türklerin Balkanlar'da ilerlemesinin sınırlarını belirlemiştir. Deve Ortadoğu ve Kuzey Afrika için muhteşem bir hayvandı, fakat Avrupa'nın daha rutubetli ikliminde verimli olmamıştır.
Onların tarafında kudretli bir imparatorluğun kaynakları var, bozulmamış bir güç, savaş deneyimi ve pratiği, tecrübeli bir askerlik var, galibiyete alışmışlar, sebat, birlik, düzen, disiplin, tutumluluk ve titizlik var. Bizim tarafımızda ise halkın yoksulluğu, özel lükslere düşkünlük, bozulmuş bir güç, kırık bir ruh, sabırsızlık ve eğitimsizlik var; askerler itaatsiz, subaylar paragöz; disiplin horgörülüyor; başıboşluk, umursamazlık, sarhoşluk yaygın; en kötüsü düşman zafere alışmış, bizse yenilgiye alışığız. Sonucun ne olacağına dair bir kuşkumuz olabilir mi?