Harun Reşid'in Bağdat'ı, Ro-
ma İmparatorluğu'nun bile sınırlarını geride bırakan bir ala-
na yayılmış bir hükümranlığın başkentiydi. Ve bu şana şöh-
rete yakışır biçimde, Arap dünyasında bir zamanlar etkin
olmuş, 'Peygamberin Lütfu' diye anılan Şam'ı da, Kudüs'ü
de, Klıfe'yi de her yönde ve anlamda geride bırakan bir
zenginlik ve ihtişama kavuşmuştu.