Balkan Harbi Hatıraları
Ömer Seyfettinundefined Balkan Harbi Hatıraları Sözleri ve Alıntıları
undefined Balkan Harbi Hatıraları sözleri ve alıntılarını, undefined Balkan Harbi Hatıraları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Mücadelesiz hayat, ölümün, yokluğun ta kendisidir."
93 Harbi’nden sonra, II. Abdülhamid Balkanlar’da kalan toprakları korumayı amaçlayan bir politika izlemiştir. II. Abdülhamid politikasını, Avrupa’nın büyük devletleri arasındaki rekabet ile Balkan ulusları arasındaki düşmanlık üzerine kurmuştur. Sultan Abdülhamid, Balkan milletleri arasındaki anlaşmazlıkları körükleyerek, onların Osmanlı’ya karşı birleşmemelerini iktidarı döneminde başarmıştır. Ancak 1911 sonrasında gerek Osmanlı’nın iç yapısı, gerekse Avrupalı devletlerin hesapları, Osmanlı Devleti’nin planlarını alt üst etmiştir. Yaşananlar, Osmanlı’nın ön görmediği bir şekilde gelişince Balkan Harplerine zemin hazırlanmıştır.
Sayfa 42Kitabı okudu
"...ben cahillerden fena halde ürkerim. Onlara laf anlatmak eşeğin tekmesinden daha berbattır."
"Başarısız diplomasi, istihbarat zaafı, savaş durumu ile karşı karşıya kalan bir ülke muhalefetinin (İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin) destekleyici olmak yerine, hükümeti her durumda zor durumda bırakmayı amaçlaması, ordu mensuplarının siyasetle çok içli dışlı olması, dönemin hükümetinin ise gerekli kararlılıktan yoksun olması Balkan felaketini getirmiştir."
"...bütün aklı başında olanlar savaş taraftarı değildi. Değerler ile oynandı ve yanlış kararlar alındı!"
#SüleymanTevfik
"Hesapsız işe girişilmez."
Bütün feragat ve kahramanlığa rağmen, 93 Harbi olarak bilinen bu vakitsiz savaş, aleyhimize neticelenmiş ve milletçe çok acı günlere katlanılmıştır. Bu acı günler bir yana, Balkanlar’daki yüzyıllardır devam eden Türk hâkimiyeti kaybolmuş, Türkler azınlık durumuna düşmüş ve tarihin kaydettiği büyük bir göç ile Balkan Türkleri, ecdâd yadigârı toprakları kitleler halinde terk etmişlerdir.
Sayfa 42Kitabı okudu
Ömer Seyfettin'e göre bir milletin varoluş harcı dildir.
Sayfa 29Kitabı okudu
‘Ya harp ya ölüm’ diye bağırıyorlardı.
Sadece bağırıyorlardı, ölenler garibanlar oluyordu...