Düşmanlarımı tanımasını öğrendim, bu düşmanlar ne Tanrıdır, ne de onun yıldırımları. Bunlar, bolluk yıllarında bile bizi süründüren şehirlerin ve köylerin efendileridir.
Kıştan çıkmış çıplak bir toprağa , çıplak ağaçlara, ırmakların suyuna ve açlıktan kırılan köylerin üzerine düşen güneş, insanların ve hayvanların boş karınlarını doyurmaya muktedir değildi.