Barış Akarsu'lu Yıllar
Metin SözüçetinBarış Akarsu'lu Yıllar Gönderileri
Barış Akarsu'lu Yıllar kitaplarını, Barış Akarsu'lu Yıllar sözleri ve alıntılarını, Barış Akarsu'lu Yıllar yazarlarını, Barış Akarsu'lu Yıllar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yabacısın buralara, nerelerden geliyorsun?
Otur dinlen başucuma...
Belli ki çok yorulmuşsun...
Abi bak. İçerde çılgınca eğlenenlere bak. Vur patlasın çal oynasın. Bir de aşağıya bak abi. Şu çöp kamyonunu görüyor musun? Temizlik işçileri deminden beri çöp topluyorlar yol kenarından. Dünyaya bak. Onlar da insan, bunlar da insan...
"Gözlerin boşluğa dalıp gider
Sahipsiz bakışların benim olsun isterim."
Bir sevmek bin defa ölmek demekmiş...
Bin defa ölüp de hiç ölmemekmiş.
Yabacısın buralara, nerelerden geliyorsun?
Otur dinlen başucuma...
Belli ki çok yorulmuşsun...
Sayfa 206Kitabı okudu
Unutmak kolay demiştin alışırsın demiştin Öyleyse sen unut beni yeter ki benden isteme
Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni
Unutamadım, unutamadım ne olur anla beni
Sayfa 205Kitabı okudu
Bir sevmek bin defa ölmek demekmiş...
Bin defa ölüp de hiç ölmemekmiş.
Sayfa 204Kitabı okudu
Keşke herkese böyle dopdolu, şan dolu, ışık dolu bir yaşam nasip olsa... Tamam kısa sürdü belki ama, senin bildiğin bir şeyler vardır, zaten zaman da izafi be hocam, ne kısa, ne uzun...
Göreceli...
Sen upuzun yaşamlara sığdırılamayacak güzellikler yaptın.
Herkes bilmeli.
Şu kitabını yazdırdın ya bana, aşkolsun sana...
Sayfa 198Kitabı okudu
Insanlar öleceğini bilir ama bunu hiç akla getirmeden yaşar. Sanki herkes uzun bir ömür sürebilir ve sonra yaşlı olarak doğal bir ölümle defteri kapatabilirmiş gibi.
Oysa milyonlarca insan için kader başka çizgiler çizmiş durumda.
Mesela hiç kimse bir gün kurşuna dizileceğini, idam edileceğini, araba kazasında ya da bir terör bombası patlamasında canını yitireceğini düşünmez. Çocukluk ya da gençlik çağında üstümüze çullanabilecek amansız hastalıkları da aklımıza getirmeyiz.
Çünkü bu konular, insanoğlunun tam bir çaresizlik içine düştüğü alana giriyor. Yani bilinmezlik alanına.
Sayfa 177Kitabı okudu
İnsan ölüp gittikten sonra bile sesi ve sureti canlı gibi karşınıza geliyor.
Ve siz ölümün ne amansız bir şey olduğunu daha derinden kavrıyorsunuz.
Sayfa 177Kitabı okudu
Çoğumuz yeni tanıyoruz. Adını, soyadını öğreniyoruz. Yaptıklarını, işini gücünü, ailesini, sevdiği şeyleri, yapmak istediklerini. Diyelim ki ben Barış'ın çocuklar için, çevre için konserler verdiğini yeni yeni öğreniyorum.
Bir anda onu seviyorum. Beğeniyorum. Tanışıyoruz. Ama o ölüyor.
Böyle bir dostlar grubumuz oluşur zamanla: Ölülerden. Ve yüreği bir mezarlığa dönüşür insanın. Yok oluşla gelen ahbaplıklar, ölümle başlayan tanışıklık ve yanıtsız kalan daha ilk selamlar:
"Merhaba."
Sayfa 176Kitabı okudu
Evrenin mutu Barış yıldızı akmaktaydı asıl yerine, geri dönmekteydi tam 28 yıl önce terk ettiği diyarlara. Nereye yol aldığını biliyordu, çünkü gülümsüyordu 29 Haziran 2007 21.45'te aramızdan ayrıldığı gibi. Nasıl da huzurlu ve mutlu uyuyordu mekânını seçmiş olmanın rahatlığıyla. O, kaza anında ölmüştü, ölüm tarihi budur, 5 gün yoğun bakım süreci ise, onu bilmeyenlerin onu duymasını sağladı sadece...
Sayfa 164Kitabı okudu
29 Haziran 1979 tarihinde doğduğunda camdan bir kelebek girip kundağına konmuş. 29 Haziran 2007'deki kazadan sonra, 4 Temmuz'da öte âleme giderken de bir kelebeğin başucunda dolaştığı rivayet edildi. Ne kadar doğrudur bilinmez. Onu dünyaya hediye edenler, evrimi dolunca, sınıfı geçti diye geri mi aldılar acaba?
Sayfa 157Kitabı okudu