Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bütün Eserleri 7

Barışın Tekniği ve Stratejisi

Erich Fromm

Barışın Tekniği ve Stratejisi Gönderileri

Barışın Tekniği ve Stratejisi kitaplarını, Barışın Tekniği ve Stratejisi sözleri ve alıntılarını, Barışın Tekniği ve Stratejisi yazarlarını, Barışın Tekniği ve Stratejisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
19.yüzyıl Tanrı öldü demiştir; 20. yüzyıl ise insan öldü demeliydi. Araçlar amaçlara dönüştürüldü, nesnelerin üretimi ve tüketimi yaşamanın gayesi oldu ve yaşama eylemi, bunların emrine verildi. İnsanlar gibi davranan nesneler ve nesneler gibi davranan insanlar üretir olduk. İnsan kendini bir nesneye dönüştürüp, kendi elleriyle ürettiği şeylere tapmağa başladı; kendisine yabancılaştı ve Tanrı'nın adını kullanıyor olsa bile, puta tapıcılığa geri döndü. Emerson çok zaman önce nesnelerin adeta bir binici gibi eyere oturup, insanlığı güttüğünü görmüştü. Bu gün bunu pek çoğumuz görüyoruz. İyi ve mutlu olmak, yalnızca bir koşul altında mümkündür: İnsanı yine eyere oturtmak gerekir.
Sayfa 39
Sahip olmakla değil olmakla ilgilenmek yaşama eyleminin kendisinden coşku duymak ve yaratıcı biçimde yaşamayı hayatın tek anlamı kabul etmek. İyilik bir kişinin kafasındaki bir varsayım değildir. O daha çok insanın bedeninde, yürümesinde, konuşmasında ve kaslarının gerginlik derecesinde ifade bulan bir dışa vurumdur
Reklam
Ben iyi olmayı, yaratıcı olma, farkında olma ve cevap verme yeteneği olarak, ayrıca bağımsız ve tam anlamıyla aktif ve bu sayede dünya ile tek vücut olmak diye tanımlardım
Sayfa 37
İnsanın çeşitli ihtiyaçlarını, onun varoluş koşullarından kaynaklanıp kaynaklanmaması açısından tartışırken , insanın akıl sağlığını koruyabilmesi için bunların şu veya bu biçimde tatmin edilmesi gerektiğini belirtmeye çalışmıştım
Sayfa 35
Akıl, insanın hakikate varma aracı, zeka ise, insanın dünyayla daha başarılı bir biçimde oynama aracıdır; ilki özünde insana hastır, ikincisi ise, insanın hayvan yanına da aittir
Sayfa 32
İnsanın aklı ve hayal gücü, yalnız kendi kimlik bilincine sahip olma ihtiyacına değil, aynı zamanda kendini dünyada zihinsel olarak yönlendirme ihtiyacına da yol açar. Bu ihtiyaç, hayatın ilk yıllarında gelişen ve çocuğun kendi başına nesnelere, onların ne olduklarını bilerek dokunup, tutabildiği zaman tamamlanan fiziksel yönelim süreciyle karşılaştırılabilir. Ancak yürüme ve konuşma yeteneği kazanıldığında, bu yönelime doğru sadece ilk adım atılmış olur. İnsan kendini çok sayıda şaşırtıcı olgularla çevrili bulur ve bunlara bir anlam vermek ve düşüncelerinde kullanabileceği bir çerçeveye oturtmak zorunda kalır.
Sayfa 31
Reklam
Çoğunluk için, bireycilik, gerisinde birey kimlik bilinci kazanma başarısızlığının saklandığı, yalancı bir görünüşten öte pek bir şey değildi. Gerçek bir birey kimlik bilinci yerine geçecek şeyler arandı ve bulundu. Millet, din, sınıf ve iş, kimlik bilinci sağlamaya hizmet eden faktörler oldular. Ben bir Amerikalıyım. Ben bir Protestanım. Ben bir iş adamıyım. Bunlar başlangıçtaki klan kimliği kaybolduktan sonra ve gerçek bir birey kimlik bilinci kazanılmadan önce, insana bir kimlik hissini tatmak için yardım eden formüllerdir. Bu değişik özdeşleşmeler, çağımızın toplumunda çoğu zaman birlikte kullanılıyor. Bunlar geniş anlamda statü belirlemeleridir ve Avrupa ülkelerinde yapıldığı gibi, eski feodal kalıntılarla harmanlanınca daha verimli olurlar. Feodal mirastan pek bir şeyin kalmadığı ve toplumsal hareketliliği çok fazla olan ABD'de , bu statü tanımlamaları elbette daha kullanışsızdır ve kimlik bilinci gitgide sürüye uyma hissine kaymıştır
Sayfa 29
İnsanın dünya ile birleşme ve aynı zamanda bir kimlik bütünlüğü ve bireysellik duygusu edinme ihtiyacını karşılayan bir tek tutku vardır ve bu da sevgidir. Sevgi, kişinin kendisi dışında birisi ya da bir şey ile kendi ayrılığını ve bütünlüğünü koruma koşuluna uyarak bütünleşmesidir.
Sayfa 19 - Arıtan
Çünkü insanlar, kendilerini güçsüz hissetmekten hiç hoşlanmazlar. Anlaşılan, insanlar kendilerini canlı birşeyler yaratamayacak kadar güçsüz hissettiklerinde, canlı şeyleri yok ederek tatmin bulmaktadırlar. Çünkü bir canlıyı yok etmek, yaratmak kadar büyük bir mucizedir. Yaratma; çaba, disiplin, yetenek ve insanî becerilerin kullanılmasına ihtiyaç duyduğu halde, günümüzde yok etme, sadece bir silâha veya geçmiş dönemlerde güçlü bir yumruğa ve kola gerek duymaktadır.
Bizdekiler can sıkıntısından daha çok çalışır
Herkes için çok az bir çalışma süresiyle birleştirilen garanti edilmiş bir gelirin başka bir etkisi de, insan varlığının manevî ve dinî sorunlarının rahatlıkla ele alınabilme imkânının doğması şeklinde özetlenebilir. Şimdiye kadar insanlar, "hayatın anlamı nedir?" veya "neye inanıyorum?" ya da "inandığım değerler nelerdir?" yahut "ben kimim?" gibisinden sorunlarla ciddî biçimde ilgilenememişlerdir. Çünkü zamanlarının çoğunu çalışmakla geçirmişler, boş zamanlarında ise, bu konu hakkında düşünmek için çok yorgun düşmüşlerdir. Fakat insanlar, bundan böyle, zamanlarının çoğunu çalışmak için harcamadıkları takdirde, ya bu konuları ciddî bir biçimde ele alma özgürlüğüne kavuşacaklar ya da doğrudan veya dolaylı oluşan can sıkıntısı nedeniyle daha çok canları sıkılır olacaktır.
153 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.