Kendime yine çok şey kattığım kitaplardan biri oldu. Öncelikle kabul ve kontrol kavramları arasındaki farkı kavramak, (sürekli gelen duyguları kontrol edemeyiz ancak onların farkına varıp kabul edebilirsek hayat çok daha akıcı olacaktır) ardından iç sesimiz sandığınız fakat aslında bu sesin bizimle hiçbir alakası olmayan daha bebekliğimizde bize dil aracılığıyla aktarılan toplumun sesi (otomatik pilot) olduğunu öğrenmek ve son olarakta her ne olursa olsun seçtiğiniz yola sadık olmanın ne demek olduğunu anlamak kitabın bana kazandırdığı noktalar oldu.
Toplumun içimizde, iç sesimiz olarak ne denli bizimle yaşadığını, konuşanı kendimiz sanırken aslında kendimizle alakası olmayan dilsel bir unsur olduğunu öğrenmek şaşırtıcıydı. Kısacası okuyucuya toplumun bizden istediği sürekli iyi hissetmek kavramının yanıltıcı olduğunu ve önemli olanın kötü hislerin varlığında bile bunları farkedip, geçici olduğunu bilmenin önemini vurgulayan bir kitap.