Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Başka Dilde Anne Olmak ya da Simurg’un Gözyaşları

Alp İbrahim

Başka Dilde Anne Olmak ya da Simurg’un Gözyaşları Sözleri ve Alıntıları

Başka Dilde Anne Olmak ya da Simurg’un Gözyaşları sözleri ve alıntılarını, Başka Dilde Anne Olmak ya da Simurg’un Gözyaşları kitap alıntılarını, Başka Dilde Anne Olmak ya da Simurg’un Gözyaşları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben bir barış annesiyim. Bu davaya da barışın bir gün bu topraklara da uğrayacağına da inanıyorum. Eğer o gün gelirse bahar aylarında badem çiçeklerinden görünmeyen o yakılmış evlerimize tekrar döneriz. Yaşadığım müddetçe de bu inancımdan kopmayacağım.
Ne tesadüftür ki Eylül, hem dağa gitme konusunda hem de şehadetlerde kutsal ayımızdır. Eylül hem matem hem de özgürlük arayışımızdır.
Reklam
Dengbej hikâyelerinin yarısı kavuşamayan âşıklarsa diğer yarısı da bize yapılan zulümlerden ibarettir.
Dört tane kelebek bir gün ateş görmüşler. bunun nasıl bir şey olduğunu öğrenmek istemişler. Birinci kelebek ateşe biraz yaklaşmış ve üzerinin aydınlandığını görmüş. arkadaşlarının yanına gelmiş. - Bu ateş aydınlatıcı bir şey !demiş. ikinci kelebek bununla yetinmeyerek daha fazla şey öğrenmek istemiş. biraz daha yaklaşmış ve ısındığını hissetmiş demiş ki : -Aynı zamanda bu ateş ısıtıcı bir şey ! üçüncü kelebek bununla da yetinmemiş biraz daha yaklaşmış. bir anda ateşin kanatlarını yaladığını hissetmiş ve yanmış kanatlarıyla geri dönmüş. şöyle demiş : - Ve bu ateş yakıcı bir şey ! sonuncu kelebek daha çok öğrenmek istiyormuş. biraz yaklaşmış,aydınlandığını görmüş.biraz yaklaşmış,ısındığını hissetmiş.biraz daha yaklaşmış, ateş kanatlarını kavurmuş. ve biraz daha yaklaştıktan sonra tamamen yanan kelebek poff diye ortadan kayboluvermiş... ateşin gerçekten ne olduğunu belki bir tek o öğrenmiş.ama geri dönüp söyleyememiş....
“Aşka uçarsan kanatların yanar/lakin aşka uçmasan kanat neye yarar.”
Hayat dediğiniz şey sevdiklerinizle anlamlıdır. Eğer siz o anlamın peşinden gitmiyorsanız, yaşamıyorsunuz demektir.
Reklam
Kızımı teşhis etmek için bize gösterdikleri sırada bizimkiler ağlamaya başladılar. Gözyaşı yok dedim. Onlar artık benim düşmanımdı.düşmanımın karşısında ağlamayacağız dedim.
İşte yüreğimizde taşıdığımız, bizleri var eden varlığımıza anlam veren umutlarımızla yaşıyoruz bugün..! Acıya gömülmüş yaşam gerçeklerini arıyoruz durmadan, yılmadan ve bıkmadan... O acılı ayazı düşerken geceye gözlerim doluyor. Kimlerin acısı düşmedi ki bu yüreğe... Kimler çapraz ateşlere salmadı bu bedeni... Nice yoldaşlarımız, düştü yitik ülkenin koynuna... Sığdıramam hiç bir coğrafyaya onları... Asla... Söyle bana, şimdi bu sevda hangi karanlığa sığar.(?..)
Reklam
Ölenler için zaman dursa da sevdikleri için zamanı devralmak,idealleri yaşatmak uğruna yaşama inatla sarılmak, zamanı geri getirmenin bir yoludur. Sakine Ana da bu zamanın bir parçası. Yaptığımız görüşmede "eğer barış gelirse mezarını göremediğim oğlumun mezarına gideyim, diyeyim ki oğlum; kürtler artık senin istediğin gibi rahat yaşıyor, sen de mezarında rahat uyu. Başımı yaslayıp mezar taşına ben de öleyim. Allah' tan tek dileğim bu." Zaman ve ölüm biz istersek, onu değiştirme gücüne de sahibiz. Zaman sürüyor ve Sakine Ana giden oğulları için yaşıyor." "Barış için seni yazmaya geldik Sakine ana" dediğimizde soracağımız soruları beklemeden barışa dair umutlarını belki de umutsuzluğunu anlatmaya başladı.