Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Başkalaşımlar XI-XX

Enis Batur

Başkalaşımlar XI-XX Gönderileri

Başkalaşımlar XI-XX kitaplarını, Başkalaşımlar XI-XX sözleri ve alıntılarını, Başkalaşımlar XI-XX yazarlarını, Başkalaşımlar XI-XX yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yalnızken de: Tekbaşına kalan insan, kendi kendisini oyalamak, yalnızlığın onda açtığı ve kapatmadıkça içine düşme korkusunu altedemeyeceği bir kozmik kuyudan uzak durmak için oyunlar türetir
FRENHOFEROLMAK
Frenhoferoluş bir başkasına, kurmaca ya da sahici bir figüre benzeyiş, onunla örtüşme ya da özdeşleşiş değil, kişinin kendindeki çıkmazı keşfidir.
Sayfa 391Kitabı okudu
Reklam
HAŞHAŞİM
Her İbrahim'in içinde taşa yatırabileceği bir İshak yaşıyorsa, her İshak'ın İbrahim karabasan taşımasından doğal ne olur?
Sayfa 354Kitabı okudu
MAKASLAMAK (ve) SAKLAMAK
Denilebilir ki, modern sanatın tarihi baştan uca “yeniden yapım”larla dolu, biliyorum, o konuya gereğinden sık değindim bugüne dek - burada durum farklı, benim gözümde, yinelemekte yarar görüyorum: Lichtenstein'in resim dünyası bütünüyle röprodüksiyon'a dayanan bir röprodüksiyon tekniği üzerine kurulu. Teknik, diyorsam, bir resim yapma tekniği değil bu, ısrarla vurgulamalıyım: Sözkonusu olan bir çoğaltma tekniği - bulan siz değilsiniz, kullanan sizsiniz.
Sayfa 307Kitabı okudu
HAŞHAŞİM
Yahya Kemal'in melankolisi ile Ahmet Hâşim'in melâli arasında bakışım olduğunu söyleyebilmek için onların şiirini içiçe ya da yanyana değil, ayrı ayrı okumak bana en doğru çözüm olarak gözüküyor. “Modern Türk şiiri gurbette(n) doğmuştur" önermesinin bir sağlamasını yapmanın ötesinde, kendi merkezini bulamama sıkıntısına da bu yoldan yaklaşmak eldedir gibi görünüyor bana. İmparatorluğun Batı ucunda, Üsküp'te doğan Yahya Kemal'le, Doğu ucunda, Bağdat'ta doğan Hâşim, şehirlerini yitirdikten sonra şiir yazmaya başlamışlardı. Bu kopuş, bu ortak gurbet paydası ikisinin de şiirine gizil bir sürgün-oluş duygusu içleştirmiştir: “Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum, Her lâhza, bir alev gibi, hasretti duyduğum; Kalbimde vardı Byron'u bed-baht eden melâl'in"
Sayfa 257Kitabı okudu
"kitaplar biriktirilmiş ve koyulandırılmış zamanlardır"
"kitaplar biriktirilmiş ve koyulandırılmış zamanlardır" Fazıl Hüsnü Dağlarca
Sayfa 217 - Kırmızıkedi, 2016Kitabı okudu
Reklam
Bundan olmalı, Batı uygarlığının tarihinde, insanlığın bi- linçaltında sarsılmaz bir yer tutan oyunların başında, These- us'un Minotauros'la labirentte oyna(s)maları gelir: Knossos sikkeleriyle Picasso'nun dizi resimleri arasında sonsuz bir tekrar, sonsuz bir çeşitleme, her labirentte sonsuz bir farklılık serüveni boy atmıştır.
Sayfa 115 - Kırmızıkedi, 2016Kitabı okudu
Yalnızken de: Tekbaşına kalan insan, kendi kendisini oya- lamak, yalnızlığın onda açtığı ve kapatmadıkça içine düşme korkusunu altedemeyeceği bir kozmik kuyudan uzak durmak için oyunlar türetir
Sayfa 95 - Kırmızıkedi, 2016Kitabı okudu
Bilge Karasu'nun metni bir üstmetin gerçekte. "Göç- müş Kediler Bahçesi"nin üstüne kapanan bir şemsiye-öykü
Sayfa 78 - Kırmızıkedi, 2016Kitabı okudu
Sanatçıların yaşamı değil, yaptıkları önemlidir' deriz kolaycacık" diyor Bilge Karasu, "Masalın da Yırtılıverdiği Yer" başlıklı : "Hiç değilse belli açıdan bakanların birçoğu der bunu. Ne ki, kimi sanatçı sözkonusu oldukta, 'yaptıkları'nın arasında yaşamları, ya da en azından, bu yaşamın birkaç bölümü de var"
Sayfa 68 - Kırmızıkedi, 2016Kitabı okudu
Reklam
Yazma isteğinin dereceleri olabileceğini, okuma isteğinin de dereceleri olduğunu gözlemlemiş her okur tahmin edebi- lir iyi-kötü; bir tek dereceleri mi, bir de o derecelerin birinden ötekine değişik hız ve zamanlamalarla geçişler sözkonusudur. Bazı metinler gerektiği için yazılır; bazıları, hattâ, istemeye istemeye, düpedüz zorunluluk adına kaleme alınır. Bazıları- nı öylesine yazarız, öylesine: İstek dozu belirsizdir burada, ya yazarken açılır, tırmanabilir, ya da pek öyle uzun uzadıya ka- barmadan, gözle görülür bir kıpırtı daha kazanmadan sürüp gidebilir yazı. Tam tersi de olur: Yazma isteği o denli kabarıp taşkınlaşır ki, tıkanırız kâğıdın önünde: Bilen bilir, zevkin kali- bından, seddinden arttığı bütün durumlarda, demek yalnızca yazarken değil, bu katılaşma yaşanabilir. Katılaşma mi ille de, hayır, bazan gevşeme, yumuşama, çökelek oluş da.
Sayfa 58 - Kırmızıkedi, 2016Kitabı okudu
DP döneminin önde gelen işadamlarından birinin, tek çocuk olmanın verdiği hızla iyiden iyiye şımarıklaşmış 17 yaşında bir kızı varmış. Üstüne düştükçe kantarın topuzunun kaçtığını far- ketmesine karşın, adamcağızın elinde değilmiş, bir dediğini iki ettirmeden kızının her türlü kaprisini yerine getiriyormuş. 1955 yazında, 1956 şubatında kızının 18
Sayfa 45 - Kırmızıkedi, 2016Kitabı okudu
"İskenderun Sancağı'nın Şam'daki hükümete bağlanma- sından bir süre önce, Türkiye'de şapka devrimi olmuş; fes, sarık ve serpuş giyilmesi yasaklanmıştı. Antakya-Iskenderun Yurdu, Türkiye'yle birleşme yolunda yaptığı propagandada bu yeni durumdan yararlanarak, Türklerin fes yerine şapka giymelerini önermeye başladı. Bu olay ilginç bir gelişme- ye yolaçtıÖteden beri şapka giyen Rumlar ve Ermeniler bile şapka giyenlerin çoğunlukta olmasını önlemek amacıyla fes giymeye başladılar. Buna bağlı olarak, resmî dairelere şapkay- la girmek yasaklandı. Ancak, çeşitli engelleme çabalarına kar- şın şapka, Türkiye ile birleşmek isteyenler arasında, bir simge niteliği kazandı".*
Sayfa 36 - Kırmızıkedi, 2016Kitabı okudu
Yorum yapmayı seven bütün tarihçiler yanılmaya yazgılıdırlar.
Sayfa 30 - Kırmızıkedi, 2016Kitabı okudu
"Büsbütün yalnız olunabilir miydi, yürürken, sanmıyorum: İçimizde bize benzeyen, bize benzemediğini bildiğimiz birinin daha yol almasını, yön aramasını, yer etmesini hep bekledik." #enisbatur #akabe
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.