Bavul Dergisi - Sayı 89 (Şubat 2023)
Bavul DergisiEn Eski Bavul Dergisi - Sayı 89 (Şubat 2023) Gönderileri
En Eski Bavul Dergisi - Sayı 89 (Şubat 2023) kitaplarını, en eski Bavul Dergisi - Sayı 89 (Şubat 2023) sözleri ve alıntılarını, en eski Bavul Dergisi - Sayı 89 (Şubat 2023) yazarlarını, en eski Bavul Dergisi - Sayı 89 (Şubat 2023) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz."Baskıya, yağmaya ve terk etmeye yaşamla karşılık veririz."
Sayfa 3 - Gabriel Garcia MarquezKitabı okudu
Dünyanın bir ucuna koşup bir tabloyu, heykeli görebilmek için girdiğimiz müzede sadece fotoğrafını çekmeye gelmiş gibi davranıyoruz.
Sayfa 4 - Ümit AlanKitabı okudu
Biz ne kadar hızlanırsak hızlanalım zamanın birim değeri hep aynı.
Ümit AlanKitabı okudu
Hitler, nefret kusan söylemiyle her türlü "öteki"yi aşağılarken kendi benzerlerini yüceltiyor, onların hırs, öfke, haset, kıskançlık, öç alma duygularını körüklüyor, kışkırtıyordu...
19 Ağustos 1934 tarihli halk oylamasında yüzde doksana yakın (89,93) bir oyla cumhurbaşkanı seçilmesi böyle oldu.
Dünya kültürüne, sanatına, bilimine dâhiler kazandırmış bir milletin, böyle birini böylesine ezici bir çoğunlukla kendine "führer" (reis, başkan) seçmesi, bütün bir insanlık tarihinin herhalde en şaşırtıcı, en talihsiz olgusudur...
Sayfa 7 - Ataol BehramoğluKitabı okudu
Kar olmasaydı, bozkırın yalnızlığı eksik kalırdı. Toprağın iki uzun rengi vardı: sarı ve beyaz... Kadınlar, erkekler, çocuklar, bu iki rengin sarkacında, bir baş dönmesi hâlinde yaşarlar ve ölürlerdi.
Sayfa 15 - Şükrü ErbaşKitabı okudu
Goethe
"Dağlar dilsiz ustalardır ve suskun öğrenciler yetiştirirler."
Sayfa 15 - Şükrü ErbaşKitabı okudu
Canetti
"Her şey daha çok zaman olsun diye hızlandı. Zaman ise gittikçe azalmakta."
Sayfa 15 - Şükrü ErbaşKitabı okudu
Kitaptan uyarlanan filmler çoğu zaman kitap kadar iyi olmazlar.
Sayfa 16 - Gökhan HorzumKitabı okudu
Herkesin çok "özel" olduğu bir dünyada günün sonunda aslında herkes çok sıradan olduğunu düşünür. Bundan daha doğal bir şey olamaz ki zaten. 15 saniyelik videolarda gördüğümüz insanların her biri çok özel. Ya çok havalı ya çok komik ya çok yetenekli ya da çok hilkat garibesi. Onlara bakıp bakıp sonra kendine bakarsan elbette göreceğin şey çok sıradan olur. O 15 saniyelik videoları seyrederek büyüyen çocukların ilk tepkisi "Neden bizim ailemiz bu kadar eğlenceli değil?" oluyor. Buna benim kızım da dahil. Ona aslında seyrettiği her şeyin kurmaca olduğunu, gerçek hayatın aslında herkes için sıradan ve sıkıcı olduğunu zorlanıyorum. Öte yandan ben de profesyonel zıpkıncıların 30 kiloluk balıkları vurmasını seyredip sonra kendimi vurduğum porsiyonluk kefalleri küçümserken buluyorum.
Sayfa 17 - Gökhan HorzumKitabı okudu
Savaşa şarkılar söyleyerek giden bir grup genç, olanca idealistlikleriyle anavatan için kahraman olacaklarını sanarak yola çıkar. Ama sonra çamurla, çelikle ve yarayla yani savaşın çıplak gerçekliğiyle karşılaşır artık taze asker olan bu çocuklar. Bir sevgili, aile kurmak, iş, başarı, dostlar... Belirsiz de olsa gelecek tahay- yülüdür o güne kadar. Ama savaşın bir parçası oldukları andan itibaren gelecek bir sonraki çatışmadır. 20 dakika sonra da olabilir bu, bir sonraki gün de. Ama gelecek tahayyülü işte bu kadar daralmıştır. Her şey bir kenara atılmıştır. Tek mesele bir gün daha hayatta kalmak haline gelmiştir.
Sayfa 17 - Gökhan HorzumKitabı okudu