Uslanmaz,ipe sapa gelmez bir kalbi kalp diye monte etmişler bedenime. Nereye gitsem yanımda götürüyorum onu. El mecbur! Kalbim kanıyor. Kan pompalayacağı yerde kalbim, kanıyor. Bir pıranga vurmuşlar ayak bileklerime…Ne nereye gittiğim belli ne yönüm belli ne de pusulam var! Korkaklık değil bu içimdeki utangaçlık. Yalıtılmış bir nesne olmak isterdim şu yerkürede. Sadece bunu. Bu kadarını…
Diyeti müebbet olan mahkûmun günahsızlığında
Sevdim seni
Kendini kimseye inandıramayışındaki o acziyle sevdim
Bir kadının mağrur ve acınası yalnızlığıyla
İşsiz babanın elifimsi dikliğiyle
Ve bir çocuğun gözünden süzülen gözyaşının haksızlığında
Sevdim seni
Ölümden korkarak yaşama sığınmanın anlamsızlığıyla
Kötülerin karşısında sayıca az olan iyiliğin maneviyatında
Yorgan ile lal olmuş kalplerin her geceki izahsız vuslatında
Sevdim seni
Aşk, sevi, nefret, utanç, tabiat, varlık, yokluk… Hepsi bizim. Hepsi bizim için.
Hayattan, insandan, sevdadan, ayrılıktan, vuslattan dem vuran satırların iç döküntüsü günlüklerle harmanlanışına şahitlik edeceksiniz kitap boyu.