Bedenle Konuşan Zihin kitaplarını, Bedenle Konuşan Zihin sözleri ve alıntılarını, Bedenle Konuşan Zihin yazarlarını, Bedenle Konuşan Zihin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Duygu, düşünce ve davranışlar tekrar edildikçe beyniniz tarafından onlara daha hızlı erişim için kısa yollar oluşturulur. Herhangi bir ipucu beyninizde farklı duygu ve düşünceleri aktif hale getirebilir. Örneğin bağımlılık döngüsünden kurtulmaya çabalayan sigara tiryakilerinin birçoğu yemek sonrası sigara içmek için ceplerini yoklar Davranış o kadar tekrar edilmiştir ki, kişi ancak alışkanlığın son halkasında, cep yoklama anında neler olup bittiğini fark eder: Artık sigara içmediğimi unutmuşum!
Beynimiz kalıpları sever. Tekrar edilen tutum, davranış ve düşünceleri otomatikleştirmede üstüne yoktur. Aynı yerden geçen güçlü bir akıntının zamanla nehir yatağı oluşturması gibi, alışkanlıklar da tekrarlandıkça beyinde iletişim yolları oluşturur. Otomatik kalıplar sayesinde beyin daha az enerjiyle aynı davranışları yürütme eğilimindedir. Bu nedenle birçok kişi zevk, rahatlık gibi duygularla ilişkilendirilen alışkanlıkları değiştirmekte zorlanır.
Bugün kötü hissettiğinizde bir ilaç alarak duygularınızı uyuşturabilirsiniz. Enerjiniz mi düştü? Belki de vitamin alsanız iyi olur. Artık utangaçlık için bile bir şey yapmanıza gerek yok. Onun da hapı çıktı. Tıptaki gelişmelerin insanlığa sağladıkları elbette göz ardı edilemez. Ancak iyileşmeyi sadece ilaçlardan beklemek de büyük saflık olur.
İnsanın sinir sistemini ve hormonal yapısını her şeyiyle anlamaktan çok uzağız. DNA sarmalını keşfeden John Watson'un dediği gibi beynimiz "evrende keşfedilmiş en karmaşık şeydir." Görüntüleme cihazları beyni yakından tanımamıza olanak sağlasa da beyinle ilgili kesin cümleler kurmak için daha zamana ihtiyacımız var. Yine de bazı kesin bilgilere sahibiz. Örneğin içgüdüsel bir tepki olan gevşeme tepkisi stresin etkilerini tersine çevirebiliyor. Derin rahatlık teknikleriyle de uzun vadeli ve kalıcı bir değişim yaratabilirsiniz.
Frankl'ın insanın Anlam Arayışı adlı kitabında ifade ettiği gibi "Bir durumu değiştiremediğimizde kendimizi değiştirme mücadelesiyle karşı karşıyayız." Bu da bizi harekete geçiren, olumlu stres tepkisinin en son noktasıdır.
Bedeniniz zihninizden gelen mesajları gerçekmiş gibi yorumlama eğilimindedir. İkisinin de sürekli iletişim halinde olduğunu düşünürsek bu oldukça beklenen bir tepkidir. Diğer bir deyişle duygular hayal gücünüzün devreye girmesine neden olarak çeşitli senaryolara sürüklenmenize neden olabilir. Zihniniz geçmişte hastalık ya da ölüm korkusuyla ilgili ne varsa arşivden çıkarıp zihinsel sinemanızda oynatmaya başlar.
İngilizlerin dediği gibi 'Geçmiş sizi avlayabilir'. Bir av olmaktan kurtulup bugünde yaşamaya başlamanın en iyi yollarından biriside sizi rahatsız etmeye devam eden, hayatı yaşamaktan alıkoyan tamamlanmamış işlere çözüm getirmektir.