"Vay canına, bu ne biçim hava? Nadiren yağmur yağıyor. Yağdığı zaman da sanki cennetteki bütün tuvaletlerin dibi çıkmış gibi, orda ne kadar kaka ve çiş varsa tepemize akıyor."
Yine de şu anda bir şeyden emin olabiliyordu: Aşk ve huzur arasında birini seçmesini söyleseler, ikincisini seçerdi. Rahatça oturabileceğin, kitabını okuyabileceğin, güzel bir yemek yiyip huzurla uyuyabileceğin bir yerden daha güzel ne olabilirdi?