Yazılar

Ben Hiçbir Şey Söylemedim

Ahmet Telli

En Eski Ben Hiçbir Şey Söylemedim Gönderileri

En Eski Ben Hiçbir Şey Söylemedim kitaplarını, en eski Ben Hiçbir Şey Söylemedim sözleri ve alıntılarını, en eski Ben Hiçbir Şey Söylemedim yazarlarını, en eski Ben Hiçbir Şey Söylemedim yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
SAHİCİLİĞİNDEN hiç kuşku duymadığım Diyarbakırlı bir dost, izleyici olarak gittiğimiz bir söyleşide söylemişti; ‘’Dicle sularında birkaç kez boğulmayla yüz yüze geldim, Allah sizi inandırsın, ölüm duygusunu hiç hissetmedim. Bana ölüm duygusunu öğreten, romanlar oldu.’’
Sevdiğimiz kitapları kitaplığımızın ayrı bir köşesine koyup,onlara yeniden dönme isteği kimde olmamıştır ki? Son sayfası çevrildiğinde, bir ayrılık gibi dokunur kimi kitaplar. Onlar artık bizim parçalarımızdır. Yaşamışızdır, anılar edinmişizdir…
Reklam
Metin Altıok, öldürülüşünden bir önceki yıl, sahaflardan eski tarihli kitapları toplamaya başlamıştı. Daha önceki okuduğu kitaplardı bunlar. ’’Olsun diyordu, ama aynı baskıyı buldum. Bu da bir keyif!’’ Formaları dağılmış bu kitapları okşaya okşaya ciltçiye götürüyor, ciltlendikten sonrada cildin güzel olup olmadığını tartışıyordu dostlarıyla. Belli ki, yeniden okumak istediği ama asla yeniden okuyamayacağı kitaplardı bunlar. Hayır Metin'inki bir takıntı yada koleksiyonculuk değil, bir duygu idi. Kitapların tozlu kirpiklerinin arasından bize bakışını üstümüzde hissettirmek duygusu.
ANKARA’NIN BAŞKENT OLUŞUNA falan bakıp da onun bir kent kimliği kazandığını sanmayın. İlginç bir bozkır kasabasıdır o. Sivilleşemeyen, demokrasiyi yaşayamayan, yandaşlıktan bağımsızlığa geçemeyen bir kasaba. Cemal Süreya, yıllar önce yazmıştı şu dizeleri; ‘’Ankara Ankara Bir kent değil burası,bir acente dizisi, Bir iş hanı, bir umumi mümesilliktir beklide, Büyük mağazalar, bahçeliğe özenen süper marketler Tutulmamak üzere verilmiş bir söz gibi’’
Suça teşvik de suçtur egemene göre. Ama ben suça teşvik etmeyi ve suç işlemeyi seviyorum. İtaatsiz olmayı, insan olma yollarından biri olarak görüyorum. Hiçbir egemenliğin meşru olmadığını düşünüyorum ve suç işliyorum. Egemenliğin olduğu her yerde suç meşrudur ve bu suç, mağdurun hayır deme hakkıdır sanıyorum.
Hangi yaşta olursam olayım, bir çocuktum ve korunmam gerekiyordu. Ama o; burnumun direğini sızlatan heyecanı, uzakların gizliden el sallayışlarını, trenlerin kompartımanlarında kurulacak düşleri, bir ilk gençlik duygusunun geçiciliği olarak düşündüğü için; keşfetmenin, bir şehirde kaybolma duygusunun tehlikelerini hatırlatıyordu aralıksız.
Reklam
897 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.