Merhabalar, yazarın kalemini gerçekten çok merak ediyordum ve sonunda bu kitabıyla tanıştım. Hemen konusundan ve düşüncelerimden bahsetmek istiyorum.
Oğuz herkes gibi normal bir hayat sürerken ikiz kardeşi Esra'nın düğün günü yaşanan olaylar nedeniyle hayatları eskisi gibi olamayacaktır. Aradan yıllar geçmesine rağmen ne Oğuz ne de ailesi o günün etkisini üzerinden atabilmiştir. Can'ım dediği insanın kaybını yaşarken, bir taraftan da sadece nefes alan annesinin üzüntüsünü yaşar. Onu hayatta tutan, baba dediği insan dedesi Mustafa Bey vardır. Oğuz'un geçmişi ihanetlerle dolu olduğu için evliliği düşünmezken dedesinin bomba etkisi yaratacak kararı her şeyi değiştirir. İşte o kararla beraber Oğuz kendisini hiç tanımadığı bir kadınla evli bulur; Firuze'yle.
Firuze'yle başlarda sadece kağıt üzerinde evliyken, kızın masum, insanı etkileyen hallerine karşı koyabilecek mi?
Peki kim bu Firuze nereden geldi? Mustafa Bey neden kendini Firuze'ye karşı sorumlu hissediyordur? En önemli soruysa Oğuz'un ailesinin hayatını değiştiren gün ne oldu? Yazar bu sorularının gerçek cevaplarını kitabın sonuna kadar gizlediği için merakla okutturdu. Firuze ve Oğuz'un birbirine bağlanan geçmiş bağlarını da çok güzel bir şekilde aktarmış. İkilinin arasındaki yaşilçam tadındaki aşkı severek okudum. Sadece tek sorun olaylar çok hızlı gelişiyor ve ben bu yüzden kendimi kitabı adapte edemedim. Hani diyoruz ya 'Kitabı okurken yaşadım,' işte en büyük eksikliğim bunu yaşayamamak. Bir seferde, yormadan okunabilecek bir kitap.