Birinci kitapta sır sır diye herkesten sakladığı, gercektende ismi gibi küçük değil küçücük sırrı ile yüzleşme zamanı geldi.
Öncelikle Birinci kitabın her sayfasında sır dedi ve bizi baya meraklandırıp kitabın sonunda hüsrana uğrattı. İkinci kitapta ise hiç kimseye söyleyemediği, sırrı ortaya çıkması diye herkese yalan söylediği o sırrı 5 sayfada sonuçlandırılması fazal eksikti. Geri kalan her sayfadaysa Eylül karakterini ortadan kaldırmış. 1. Kitapta Eylül deyince aklıma kendi ayakları üzerinde durabilen, kendini her şartta koruyan, bir erkek gibi dövüşen güçlü bir karakter gelirken ikinci kitapta hayatının erkeğini arayan prensese çevrilmesi aşırı derecede üzdü.
Kitabın üslubu çok sade betimleme YOK denecek kadar az. Okumayı düşünen arkadaşlara şimdiden keyifli okumalar.