Onu anlamakta güçlük çekiyordu. Bazen vurdumduymaz ve kendinden emin görünüyordu bazen de korkak ve içine kapanık. Tıpkı pullarına yansıyan ışıklar sayesinde renk değiştiren bir balık gibi.
Polisiye gerilim seven biri olarak kitabı çok beğendim ve merakla okudum. Ama sonunda hayal kırıklığına uğradım. Tamam bütün olaylar çözüldü ama ben katilin bunları neden yaptığını bilmek isterdim. Bana göre sonu havada kalan bir kitaptı.
Katil profillerini analiz ederek cinayet vakalarını olağan üstü bir şekilde çözen psikolog Liz Montario, bir gün çalışma odasına gelen bir mektupla irkilir “Bul beni”. O günden sonra seri cinayetler başlar ve bu seri cinayetlerdeki detaylar ancak Liz’in anlayabileceği ve bağdaştırabileceği detaylardır. Seri katilin radarında ise cinsiyet değiştirme ameliyatı ile erkekten kadın olan bireyler ve ünlü psikoloğumuzun çevresinde değer verdiği korumasız insanlar vardır.
Benim yorumuma gelecek olursak katil kamufle olma işini çok iyi çözmüş ve çok zeki bir katil. Karda yürüyüp ayak izini belli etmez dediklerimizden. Kitap güzel olmasına güzel fakat bana o kadar akıcı bir kitap gibi gelmedi uzun bir zamana yayarak ancak okuyabildim belki de o yüzdendir. Fakat polisiye sevenler bir şans verebilirsiniz, eğer veremeyecek gibiyseniz de üzülmenize hiç gerek yok.
Geçmişi sırlarla dolu bir psikolog, polisle ve kendisiyle kedinin fare ile oynadığı gibi oynayan psikopat bir katil. Merak unsurunun ön planda tutulduğu yüksek tempolu bir polisiyeydi. Kurgu ve anlatım güzeldi. Hedefi olan ve ona göre ilerleyen bir katil, çok uzun süre de kim olduğunu anlamak zor. Severek okudum, tavsiye ederim.