Betonart Mimarlık ve Tasarım Dergisi 76. Sayı

Betonart

En Beğenilen Betonart Mimarlık ve Tasarım Dergisi 76. Sayı Gönderileri

En Beğenilen Betonart Mimarlık ve Tasarım Dergisi 76. Sayı kitaplarını, en beğenilen Betonart Mimarlık ve Tasarım Dergisi 76. Sayı sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Betonart Mimarlık ve Tasarım Dergisi 76. Sayı yazarlarını, en beğenilen Betonart Mimarlık ve Tasarım Dergisi 76. Sayı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
yapı iskelesi
İsrail'de yarısı yıkılmış bir evin eşiğinde dururken babam etrafı gösterip dedi ki: Bu harabelerin üzerine gün gelecek bir mutfak inşa edeceğiz pişirmek için bir Leviathan'ın kuyruğuyla vahşi bir boğayı, bu harabelerin üzerine bir dua köşesi inşa edeceğiz yer açmak için bir parçacık kutsallığa. Babam hep o eşikte kaldı, bense, hayatım boyunca, o yapı iskelesini diktim başı ta göklere erişen."
Sayfa 14 - Erez BittonKitabı okuyor
"İşçilerle bağlantılı değilim. Eğer ortada bir sorun yarsa, bunun hükümetin ele alması gereken bir mesele olduğunu düşünüyorum. Umarım bu meseleler halledilir. İşçilerle ilgiliyim, evet, ama lrak'taki ölümlerle daha fazla ilgileniyorum, zaten bu konuda ne yapabilirim ki? Meseleyi hafife almıyorum ama konuyla ilgilenmesi gerekenin hükümet olduğunu düşünüyorum. Bu meseleyle ilgilenmek benim sorumluluğumda değil. Meseleyle ilgili herhangi bir şey yapamam, çünkü öyle bir şey yapmaya gücüm yok. Dünyanın her yerinde böyle sorunların olduğunu düşünüyorum. Ama, dediğim gibi, dünya zaten çelişkilerle dolu."
Sayfa 13 - Zaha Hadid, The Guardin'da Katar'daki stadyum şantiyelerinde ölen 800'den fazla işçi için konuşuyor.Kitabı okuyor
Reklam
"Katar Dünya Kupası Anıtı" şantiyeler var oldukça -ne yazık ki- yükselecek bir yapı iskelesi besbelli ki. Başı göklere eriştikçe tamamlanamayacak bir tuhaf nesne. Dünyevi ile kutsal arasında muallakta asılı kalan o coğrafyadaki tüm tasarılar gibi.
Sayfa 14 - "kuyudaki hayaletler | mimarlığın ve arkitektonik nesnenin ölü ikizleri olarak şantiye ve yapı iskelesi"Kitabı okuyor
Hafızanın -en çok da tekinsiz yerlere musallat olan- hayaletlerle ilişkisinden rahatsız olan mimarlık tarihyazımı da kalabalıklar gibi yalnızca gösterişli veya en azından tamamlanmış yapıları görme eğiliminde oldu hemen her zaman.
Sayfa 14 - "kuyudaki hayaletler | mimarlığın ve arkitektonik nesnenin ölü ikizleri olarak şantiye ve yapı iskelesi"Kitabı okuyor
Profesyonelleşen mimar kendisini hiç tamamlan(a)mayacak bir şantiyeye dönüştürmüştür.
Sayfa 15 - alnuma yazdı kader, silemedum.Kitabı okuyor
Mimarlık şantiyedir. Yalnızca arkitektonik nesnelerin üretimi olarak değil, pedagojik kurumları, tarihi, hafızası, söylemleri, kuramları, temsilleri, enstitüleri, müzeleri, özneleri, kültürü ile -nulla dies sine linea deyimi uyarınca- sürekli yükselen, dolayısıyla değişen bir yapı iskelesidir. Mimarlık bir nesneyle özdeşlesecekse o nesne sabit bir bina değil, sürekli dönüşen bu iskeledir. Mecranın mesajın kendisi olduğu doğruysa, konvansiyonel söylemde mesaj olduğu iddia edilen arkitektonik nesnenin önünde, ondan önce yer alıp, onu inşa eden, belli bir süreyle maskeleyen mecranın, yapı iskelesinin asıl mesaj olduğu kabul edilmeli. Daha doğrusu, mesaj, anlam vb. ideallerin aslında olmadığı, "olan"ınsa akıl ve irade kadar rastlantı ve belirsizliğe de yer açan, projelendirilenden daima fazlasını veya eksiğini yaşama geçiren, kaçış çizgilerine açık bir işleyişin sürekliliğinden ibaret olduğu.