Beyaz Dağ&#x27;da Bir Gün

Kibrit Çöpü

314 syf.

· Kitabı okudu

10/10 puan verdi

Beğendi

11 günde okudu

15 Agustos 1938'de Dersim'de yaşanan katliam 96 yillik Cumhurriyet tarihinin en kanli en kara sayfalarindan biri ... 38'i yaşayan canli taniklarin dehset verici hikayelerini okuyacaksiniz bu kitapta... Daha önceden Dersim'e dair birçok kitap okudum ve belgesel izledim her defasinda o süngüleri yüreğime yedim ama bu kitapta acıyı daha da bir derinden hissettim , bogazim her düğümlendiginde elimden birakmak zorunda kaldım.. "Ablamın ağırlığı üzerime bindi. Ağırlığı altından kurtulmak yerine tirnaklarimla toprağı kazıyor, yerin dibine girmeye çabalıyorum. Uzerime ablamin ılık kanı boşalıyor. Ben habire toprağı tirnakliyorum" diye anlatan Medina Ana gibi topragin altina girmek istedim o satirlari okurken... Khal Mem oğlu Ali'nin dedigi gibi yetmiş yil geçti, insaniyet namina yaptiklarina pişmanlık duyan tek bir zat-i muhterem çıkmaz mi koca devlette? Dersim 'de bin yil da gecse gittiginizde ölümün kokusunu duyarsiniz, Munzur günlerce kan akti der yaşlılarımız bu nasil bir acıdır ki O dağ taş çatlamamış, akan su durmamış... Susarim susarim da Süngü yemis çocukların çığlıkları , kirki çıkmamış bebeklerin kırkıni okutacak insan dahi bulamayan analarin ağıtları karışır uykularima.... Zulüm her cağda süngü vurur ,Dersim 38 harekati bir sürgün degil Jenosittir! Kitabi okudugunuz zaman birkere daha bunun ayrimina varacaksiniz... Yazar Emirali Yağan 38'de kaybettigi kardesi ve 1938 Tertelesi'nde yitip giden tüm masumlara adamış bu kitabi.. Okudugum ilk kitabıydı,kalemine yüreğine sağlık...

Beyaz Dağ'da Bir GünEmir Ali Yağan · İletişim · 201319 okunma

Reklam

Kibrit Çöpü

Ortada savaş mavaş yoktu ama bizden giden geri gelmiyordu. Diyorlardı, "Dersimliler askere gitmiyor". Hic sormuyorlar o tarihlerde Dersimlilerden askere gidip geri dönen var mi? O zamanlar diyorlardı, "Dersimlileri askere almayın, bunları askere alırsanız ogrendiklerini bize karşı kullanırlar. " O yuzden bizden askere aldiklarina teskere günü gondermiyorlardi.

Sayfa 288Kitabı okudu

Kibrit Çöpü

Binektaşı/ Son Ermeni

Çocukluğum zamaninda Zimeke de bir kilise,çevre mezralar ve dağlarda sekiz-dokuz manastır vardı. Dağlardaki manastırlar kayalara oyulmustu. Ermeniler ve Süryaniler ayrı ayrı ibadethanelerde ibadet ediyorlardı. Kızılbaşların ibadethaneleri yoktu. Cok sayıda ziyaret yerleri vardı. Her suyun gözesinde,hemen her dagin zirvesinde bir ulunun mekân tuttuguna inanırlardı. Biz semavilerinki gibi kilise,cami,havra türünden ibadet binaları yoktu. Cemlerini köy evlerinde yaparlardı. Inandiklari ne varsa kalplerindeydi onlarin. Evlerinde dua ederlerdi. Sabah Güneşi 'ne ,Ay'a ,yildiza yakarırlardı. Hızır 'dan medet umarlardı. Ne yakardiklari Güneş, ne Ay , ne Hızır, ne de ziyaretleri yardım etmedi onlara! Ermeniler gibi Kızılbaş Kirmançlarin da kökünü getirdiler.

Sayfa 193 - IletişimKitabı okudu

Kibrit Çöpü

Geçmişe değer vermeyenin gelecekte hükmü okunmaz!

Sayfa 189 - IletişimKitabı okudu

xxx

@kybelee·

4yıl

Kemal Tahir'in betimlemesiyle" yeni hukumetin basibozuk pasasi Celal bayar pasamizin sunu fermen ettigi duyuldu ki, asireti, yediden yetmise ve de atlari ,esekleri, koyunlari, inekleri, bakirlari ,sirclari, sacaktaki serceleri, esikteki kopekleri, sedirdeki bebekleriyle Urumeli' ye surgun.." programina paralel,artci temizlik operasyonlarina kalanlar, Tertele'yi izleyen 1939 yili ve sonrasinda daglarda insan avini surdurup terkilerinde kesik baslar indirdiler garnizonlara..

Sayfa 298