Beyaz Filin Gözyaşları kitaplarını, Beyaz Filin Gözyaşları sözleri ve alıntılarını, Beyaz Filin Gözyaşları yazarlarını, Beyaz Filin Gözyaşları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sadece bebeğini korumaya çalışıyordu. Bir anneyi bir anne gibi davrandığı için suçlayamazsınız. Aynı şekilde bir hayvanı da hayvan gibi davrandığı için
Yazarın okuduğum 4.kitabı ve hepsi birbirinden güzel. Her kitabında bir yara var. Sizi alıp götürüyor okurken. Dil akıcı, kalem nefis. Tabi çevirmenlerimizi de tebrik etmek lazım. Duyguyu çok güzel dile getirdikleri için.
Takıntılı bir anne tarafından çocuk istismarına maruz kalan zavallı Lilly'nin hikayesine şahit oluyoruz bu romanda. Albino olarak doğan Lilly kusurlu gibi görünse de aslında tam tersi kusursuz bir tene sahip. Ama canavar ruhlu annesi bunu şeytan işi olduğunu düşünerek kızını tavan arasına kapatıyor. Bu duruma engel olmayan bir de baba var aslında çok seviyor kızını??? nasıl sevgiyse bu. 8 yaşına kadar tavan arasında yaşayan Lilly'yi annesi babadan habersiz sirke satıyor. Ve zavallı Lilly'nin tavan arasındaki hayatı son bulup sirk hayatı başlıyor. Yüreğinizi delip geçen korkunç olaylara şahit olacaksınız okurken.
Her kitap mutlaka bir olaydan esinlenerek ortaya çıkar. Üzülerek soruyorum "İnsan niye bu kadar kötü???":(((
Roman severlere tavsiye edilir.
Keyifli okumalar.
Af, elini uzatsa erişeceği, ışıl ışıl parlayan bir mücevher gibiydi. Fakat yaşadığı ve katlanmak zorunda kaldığı onca acıyı hatırladığında merhamet avuçlarının arasından kayıp gitti.
Günümüzde bile özel durumlu çocuklarından utanan insanlar varken, 1930'lu yıllarda geçen böyle bir hikaye şaşırtıcı değil ama çok üzücü. Albino olduğu için tavan arasına hapsedilen ve sadece kitaplardaki dünyanın hayaliyle avunan küçük bir çocuk.
#ellenmariewiseman tarihte yaşanmış gerçek olaylardan yola çıkarak hazırlar kurgularını. Bu kitapta da yıllar önce yanlışlıkla sahibini öldüren bir filin başına gelenlerle ilgili bir haberden esinlenmiş. Sapkın inanç kavramı, farklı görünüşe sahip olduğu için dışlanan, korkulan ve aşağılanan çocuklar, sirklerde hayvanlara ve diğer çalışanlara yapılan eziyetler... Bu konuları harmanlayıp etkileyici bir kurgu sunmuş okura. Yazarın diğer kitaplarında da çok üzücü olaylar okudum ama bazı detaylardaki dram dozu en yüksek kitabının bu eseri olduğunu söyleyebilirim.
Kitap iki zamanlı ilerliyor. Geçmişte Lilly, günümüzde Julia'nın yaşadıklarını okuyoruz. İkisinin ortak noktası Blackwood köşkü. Sayfaları merakla çeviriyoruz, çünkü bu köşkün odalarında merak ettiğimiz soruların cevapları gizli. İlerledikçe noktalar birleşse de kitabın sonunda ortaya çıkanları tam olarak beklemiyordum. Yazar zaman zaman bizi kapılar ve bulunamayan anahtarlarla oyalasa da kitabın belli bir temposu var. Sadece sonu biraz daha detaylandırılıp, havada kalan birkaç yer daha iyi oturtulabilirdi diye düşünüyorum.