Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beyaz Zambaklar Ülkesinde

Grigory Petrov

Öne Çıkan Beyaz Zambaklar Ülkesinde Gönderileri

Öne Çıkan Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitaplarını, öne çıkan Beyaz Zambaklar Ülkesinde sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Beyaz Zambaklar Ülkesinde yazarlarını, öne çıkan Beyaz Zambaklar Ülkesinde yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"... Herkes hayattan bir şey almak ister, fakat ona bir şey vermek istemez."
Sayfa 79
"Unutmayın ki; halkın bilgisizliği, kabalığı, sarhoşluğu, hastalıkları, yoksulluğu... Bunların hepsi sizin ayıbınız, sizin suçunuzdur."
Sayfa 35
Reklam
'İnsanlık kocaman bir çocuğa benzer. İnsanlar kendi aralarındaki anlaşmazlıkları hep kavga ve gürültüyle hallederler...'
Sayfa 114
Akla uygun bir şekilde yetiştirilen her insanın ülkeye neler verebileceğini düşünün!
Sayfa 135
Hayattaki en büyük çelişkilerden biri; herkesin hayatta iyi bir yer edinmek istemesi ama kimsenin hayatı düzene sokmak istememesidir.
Sayfa 66 - Lev TolstoyKitabı okudu
Aydın olmak modaya uymak değildir. Aydın, halkın beynidir. Halk sizi, iyi maaş alıp akşamları restoranda oturmanız, kıraathanelerde kağıt ve domino oynamanız için yetiştirmedi. Toplumun aklını, iradesini, enerjisini ve vicdanını harekete geçirmek aydınların görevidir. Ülkede yaşayan herkesin kardeşimiz olduğunu unutmayın. Sizin göreviniz onları eğitmek, büyük ve uygar halkların ailesine dahil etmektir. Halkın geri kalmış olması onların değil siz aydınların suçudur.
Reklam
Haksızlıkların başöğretmeni kim biliyor musunuz? Memurlar? Yasa tacircileri! Onlar halka yasalara uymamayı öğretiyorlar. Siz memurlar, halka karşı din adamları ve öğretmenler kadar sorumlu olduğunuzu unutmayınız.
Tarih, doğru okunursa, toplumların sürü olmaktan nasıl çıkarılacağını anlatan bir bilimdir. Milyonlarca bireyi, mutlu bir toplumu yaratacak sanatçılara dönüştürmenin yolu tarihin gerçeklerinde yatmaktadır.
Siz gençleri nasıl yetiştirirseniz öyle büyürler. Siz gençlere ne verdiniz? Hiç! Anneler ev işleriyle, babalar çalışıp, meyhanelerde içiyor. Çocuklarla ilgilenmiyor. Onlarla konuşmuyorlar. Hayatlarıyla ilgilenmiyorlar. Zamanları yok ya da azıcık ilgilenip had gidip kendi kendine oyna derler. Yani gözümün önünden kaybol, istediğini yap, yeter ki bizi rahat bırak, diyor. Bu nedenle çocuğun aklı da kalbi de işlenmemiş tarla gibi boş kalıyor.
Ordu, ülkesi için canını seve seve veren bir tarikat gibidir. Her asker bir kum tanesi gibi bir araya gelerek bizi azgın dalgalardan koruyan bir duvara dönüşürler. Bizler için canını vermeye hazır bu insanlara ne saygı duyuyoruz ne de onları önemsiyoruz. Kışlalarda her yıl binlerce cevher bir araya gelir. O pırlantaların evlerine tek bir çizikle bile dönmesi bizim için utanç kaynağıdır.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.