Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Beyazdaki Kara

Maggie Gee

Beyazdaki Kara Gönderileri

Beyazdaki Kara kitaplarını, Beyazdaki Kara sözleri ve alıntılarını, Beyazdaki Kara yazarlarını, Beyazdaki Kara yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yalan söylemek sonsuz hiçlikten daha iyiydi.
Sayfa 216Kitabı okudu
Reklam
Ne komik, hayat neler getiriyor. Hastaneler hep başka insanlar içindi. Başka insanlar hastalanır ve ölürdü.
Sayfa 163Kitabı okudu
Bir yerlerde misin sen? Herhangi bir yerde? Dinliyor musun?
Kitaplar geçmişten bir parçaydı belki de çünkü bütün kitapları geçmişe aitti.
Çantasında bir kitap olması her zaman hoşuna giderdi. Olur ya bir yerlerde takılıp kalırım, olur ya kaybolurum diye düşünürdü. Yoksa kitapları olmadığında mı kendini kaybolmuş hissediyordu?
Reklam
316 syf.
7/10 puan verdi
Aile kavramı her zaman kendi sırlarını taşır içinde. İşte böyle bir ailenin anlatıldığı “Beyazdaki Kara” da olaylar çorap söküğü gibi peş peşe geliyor ve iplikler açığa çıkıyor. Arka planda ırkçılık, eşcinsellik gibi konuları irdeleyen günümüz İngiliz edebiyatından başarılı bir örnek.
Beyazdaki Kara
Beyazdaki KaraMaggie Gee · Ayrıntı Yayınları · 200520 okunma
Ona "derisi renkli" ve "siyah" arasındaki farkı sormuştum, o da bana "Tam şu anda yüzün kızarıyor Shirley" demişti. "Canın sıkıldığında yüzün renkten renge giriyor. Sence de beyaz tenliler bizden daha fazla renk değiştirmiyor mu?" Başka bir dünyaydı bu, düşünce biçimleri başkaydı.
Sayfa 100Kitabı okudu
"Erkekler güçlüymüş gibi davranıyorlardı ama aslında bebekten farkları yoktu."
Reklam
"Çantasında bir kitap olması her zaman hoşuna giderdi. Olur ya bir yerlerde takılıp kalırım, olur ya kaybolurum diye düşünürdü. Yoksa kitapları olmadığında mı kendini kaybolmuş hissediyordu? Manasızdı belki ama yanında bir kitap olmasını seviyordu, kitabın omzunda hafif bir ağırlık yapmasını, rüzgârda ona eşlik etmesini, onu daha sağlam, daha somut yapmasını, daha az uçucu, daha az yalnız. Daha bir birey."
Sayfa 19 - MayKitabı okuyacak
May
"Biz de mevsimler gibiyiz, sular gibi yükselip geri çekiliyoruz. Kırk bilmem kaç yıldan sonra insan kabulleniyor artık. Anahtarının dönüşü. "May" diyen sesi. Ne kadar geç olursa olsun hep aynı çıkan tanıdık sesi."
Sert bir bahar sabahında Albion Parkı. Buzdan ve ateşten deli bir mart günü. Thomas'ın ayakları yolun üzerine dövme gibi iz bırakıyor. Çenesinin üzerindeki her bir tüy,her bir kıl diken diken olmuş. Sinir uçlarından kıvılcımlar çıkan küçük bir yıldız gemisi o.