İnsan Zihninin Gizemlerine Doğru

Beyindeki Hayaletler

V. S. Ramachandran

Sayfa Sayısına Göre Beyindeki Hayaletler Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Beyindeki Hayaletler sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Beyindeki Hayaletler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nörologlar da güler
Kahverengi kesekâğıdı taşıyan bir adam bara girip içki söyler. Barmen gülümseyip içkisini doldurur ve merakını yenemeyerek sorar: "Torbada ne var?" Adam hafifçe güler ve "Görmek mi istiyorsun? Elbette görebilirsin der. Sonra elini sokup kesekâğıdının içinden minicik bir piyano çıkarır. "Bu nedir?" diye sorar barmen. Adam
Sayfa 240 - Boğaziçi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Gülmenin muhteşem bilimsel açıklaması
Şimdi gülmede bu ne olabilir? Benim düşüncem, gülmenin ana amacının sosyal grup içinde diğer bireylerin (çoğunlukla akrabaların) ikaz edilmesini sağlaması, yani saptanan anormalliğin önemsiz olup endişelenecek bir şey olmadığı mesajı vermesidir. Gülen birey ortada bir yanlış alarm olduğunu keşfettiğini duyurur; siz geri kalan arkadaşlar, sahte bir tehdit için değerli enerji ve kaynaklarınızı harcamanıza gerek yok. Bu aynı zamanda gülmenin neden bu kadar bulaşıcı olduğunu da açıklıyor, çünkü bu tür bir sinyal sosyal grup içinde yayılarak çoğaltılabilir.
Sayfa 242 - Boğaziçi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Benim bu fenomenle ilgili en gözde örneğim orta kulağımızdaki üç küçük kemiktir: çekiç, örs, özengi. Şimdi işitme için kullanılan bu üç kemikten ikisi (çekiç ve örs) aslında bizim sürüngen atalarımızın alt çenesinin parçasıydı ve çiğneme için kullanılıyordu. Sürüngenler büyük avlarını yutabilmek için esnek, çok parçalı ve çok menteşeli çenelere ihtiyaç duyarken; memeliler ise kabuklu yemişleri kırmak ve tahıllar gibi sert maddeleri çiğnemek için yekpare ve güçlü bir kemiği tercih ettiler. Sürüngenler, memeli olarak evrimleştiğinde çene kemiklerinden ikisi orta kulak içine atandı ve sesleri yükseltmek için kullanıldı (çünkü ilk memeliler geceleri faaldi ve hayatta kalmaları büyük oranda işitmelerine bağlıydı). Bu öylesine kendine mahsus ve tuhaf bir çözüm ki, karşılaştırmalı anatomi bilmeyip ara fosil örnekleri keşfetmeden, sadece organizmanın işlevsel gereksinimlerini düşünerek asla ulaşamayacağınız bir sonuç. Ultra-Darvinci görüşün aksine, tersine mühendislik basit bir nedenden ötürü her zaman işe yaramaz: Tanrı bir mühendis değildir, o bir oyunbozandır.
Sayfa 249 - Boğaziçi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Darwin'in Insanın Türeyişinde belirttiği gibi: Fakat biz burada ümitler ve korkularla değil, sadece gerçekle ilgileniyoruz. Şunu itiraf etmeliyiz, bana öyle geliyor ki, tüm asil özellikleriyle, en değersiz şeyler için hissettiği yakınlığıyla, sadece kendi türüne değil en mütevazı yaratıklara dek uzanan yardımseverliğiyle, güneş sisteminin yapısına ve hareketlerine nüfuz eden Tanrısal zekasıyla - tüm bu yüce güçleriyle - insan, düşük seviyeli kökeninin silinmez damgasını bedeninde hâlâ taşımaktadır.
Sayfa 250 - Boğaziçi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Freud her ne kadar kötü bir şöhrete sahip olsa da tuğla koymayı başarmıştır. “Bilimsel bilginin nasıl ilerlediğini bilmek nedenini anlamamıza yardımcı olur. Bilimin günbegün ilerlemesi genelde, büyük yapıya bir tuğla daha eklemeye bağlıdır - bu, bilim tarihçisi Thomas Kuhn'un "normal bilim" dediği ve daha çok sıradan bir etkinlik. Yaygın kabul gören bir grup inancı içeren bu bilgi gövdesi, her örnekte bir "paradigma" oluşturur. Yıldan yıla yeni gözlemler gelişir ve mevcut standart modelle kaynaştırılır. Bilimcilerin çoğu mimar değil, duvarcı ustasıdır ve katedrale bir taş daha eklemekten mutludurlar.”
Sayfa 262 - Boğaziçi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Modern felsefe , daha önce söylenenlerin kilidinin açılması , mezarından çıkarılması ve reddedilmesinden oluşur.
Sayfa 267 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi 6.BaskıKitabı okudu
Reklam
99 öğeden 111 ile 99 arasındakiler gösteriliyor.