Beynimizin Parmak İzleri

Lisa Feldman Barrett

Beynimizin Parmak İzleri Gönderileri

Beynimizin Parmak İzleri kitaplarını, Beynimizin Parmak İzleri sözleri ve alıntılarını, Beynimizin Parmak İzleri yazarlarını, Beynimizin Parmak İzleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnandığınız şeyi tecrübe etme olgusu olan duyusal gerçekçilik ise beyin yapınızdan ötürü kaçınılmazdır. Duyu ağınızdaki vücut bütçeleme bölgeleri, yani daha önce bahsettiğimiz elinde bir megafonla sürekli gevezelik eden ve büyük ölçüde sağır olan o bilim adamı, beyninizdeki en güçlü tahmin merkezleridir ve birincil duyu bölgeleriniz de son derece dikkatli dinleyicilerdir. Mantık ve akılla değil de duyuşla yüklenmiş olan vücut bütçesi tahminleri tecrübelerinizin ve davranışlarınızın yönlendirilmesinde başrol oynar.
Sayfa 401Kitabı okudu
Bir insan beyni birçok farklı türde zihin oluşturabilir ancak yine de tüm insan zihinlerinde bulunan bazı ortak malzemeler vardır. Biliminsanları bin yıl boyunca özlerin zihnin vazgeçilmez bir parçası olduğuna inanmıştır, fakat öyle değildir. Söz konusu malzemeler kitap içerisinde karşımıza çıkan zihnin üç ayrı özelliğidir; duyuşsal gerçekçilik, kavramlar ve toplumsal gerçeklik. Bu malzemeler (ve belki de diğerleri) beynin anatomisine ve işlevine dayandığı için vazgeçilmez ve dolayısyla evrenseldir.
Sayfa 403Kitabı okudu
Reklam
Depresyon bir duyuş rahatsızlığıysa ve duyuş da vücut bütçenizin ne durumda olduğuna dair bütünleşik bir özetse (özet: oldukça kötü) o halde depresyon da esasında bir yanlış bütçeleme ve tahmin rahatsızlığı olabilir.
Sayfa 301Kitabı okudu
Bana göre duygu kategorileri de ortak niyetlilik aracılığıyla gerçek oluyor. Öfkelendiğiniz bir kişiyle iletişim kurabilmeniz için her iki tarafında ortak bir "öfke" bilgisini paylaşması gerekir. Eğer insanlar bir grup belirli yüz hareketinin ve kalbe ilişkin değişimlerin belirli bir durumda öfke olduğunu kabul ediyorsa o halde bu öfkedir. Bu fikir birliğinin farkında olmanız gerekmez. Belirli bir örneğin öfke olup olmadığı konusunda hemfikir olmanız bile gerekmez. Üzerinde hemfikir olmanız gereken tek şey öfkenin belirli fonksiyonlarla var olduğudur. Bu noktada insanlar söz konusu öfke kavramını aralarında o kadar verimli bir şekilde paylaşır ki öfkenin doğuştan gelen bir şey olduğu düşünülür. Eğer belirli bir durumda çatık bir kışın öfkeyi işaret ettiği konusunda hemfikirsek ve ben kaşlarımı çatarsam bilgiyi sizinle verimli bir şekilde paylaşmış olurum. Yaptığım hareket size öfkeyi taşımaz ve bu titreşimlerin havada sesi taşımasından farksızdır. Bir kavramı paylaştığımız için yaptığım hareket beyninizi sadece insana özgü bir sihir olan tahmine sebep olur. Bu ortaklaşa yapılan bir sınıflandırmadır.
Sayfa 198Kitabı okudu
Lakin insana zihni, tamamıyla insan gözlemine dayanan başka bir gerçeklik türünü oluşturma yeteneğine sahiptir. Hava basıncındaki değişimlerden sesleri kurgularız. Işığın dalga boylarından renkleri kurgularız. Bir şeyin gerçek olduğu konusunda sadece birkaç kişiyi ikna ettiğinizde ve o şeye bir isim verdiğinizde bir gerçeklik yaratmış olursunuz. Normal bir şekilde işleyen bir beyne sahip tüm insanlarda bu küçük numarayı yapabilecek yetenek vardır ve bu yeteneği sürekli kullanırız.
Sayfa 193Kitabı okudu
Bir bebeğin bakış açısından bakarsak "wug" kavramı, bir yetişkin tarafından bebeğe öğretilmeden önce dünyada var olmaz. Tamamıyla zihinsel bir şeyin gerçek olduğuna dair iki veya daha fazla kişinin hemfikir olduğu bu tür bir sosyal gerçeklik, insan kültürünün ve medeniyetinin temelidir. Bu yüzden bebekler de dünyayı bizim için (konuşmacılar) ve nihayetinde kendileri için tutarlı, anlamlı ve tahmin edilebilir şekillerde sınıflandırırlar. Dünyaya dair sahip oldukları zihinsel model bizim modellerimize benzer ve böylece iletişim kurabilir, deneyimlerimizi paylaşabilir ve aynı dünyayı algılayabiliriz.
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
187 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.