Bilgi Büyücüsü Biruni
Emine Sonnur ÖzcanEn Eski Bilgi Büyücüsü Biruni Gönderileri
En Eski Bilgi Büyücüsü Biruni kitaplarını, en eski Bilgi Büyücüsü Biruni sözleri ve alıntılarını, en eski Bilgi Büyücüsü Biruni yazarlarını, en eski Bilgi Büyücüsü Biruni yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O, tarihi olayları iktisadi sebeplerle açıklamış ve dini sebepleri ileri sürmenin ilmen doğru olmadığına işaret etmiştir.
Büyük Bilgin, ışık hızının ses hızından çok daha yüksek olduğu kanaatindeydi. O, ışınların Güneş'ten ısıyı taşıdığını ve bunların havadan ve sudan geçtiğini düşünüyordu.
Biruni, yaşadığı dönemin astronomi muhaliflerine; Tanrı'nın insanlardan yerin ve göklerin harikaları üzerinde düşünmelerini istediğini; bütün doğal olayların, en yüksek gerçeğe işaret ettiğini hatırlatmıştı.
Biruni'nin ilgi alanları ve bilimsel faaliyetleri, felsefe tarihi, bilim tarihi, dinler tarihi, botanik tarihi gibi tarihin neredeyse tüm alt birimlerinden felsefe, edebiyat, dilbilim, sosyoloji, coğrafya, iktisat, antropoloji ve etnolojiye; eczacılık, tıp, matematik, fizik, astronomi gibi bilimlerden yerbilimlerine ve minerolojiye uzanan çok geniş bir ilmi çeşitliliği ihtiva ediyordu.
Ölümünden sadece birkaç dakika önce, kendisini hasta yatağında ziyaretine gelen arkadaşı Fakih Ebu'l Hasan'dan ilmi bir konuyu kendisine tekrar anlatmasını istedi. Arkadaşı anlattı; o, doğru bir şekilde tekrar etti. Büyük Bilgin, son dakikalarının dahi bir şeyler öğrenmeden geçmesine izin vermemişti.
İlim, paspas üzerine kuşlar için bırakılan et parçası gibiydi...
1024 yılında Volga Türkleri'nin lideri Gazne'ye bir elçilik heyeti göndermişti. Biruni bu heyetteki görevlilerle görüşerek, onlardan ticari ilişkiler için oldukları Kuzey Kutup Bölgesi'ne ilişkin bilgiler vermesini istedi. Elçilerden biri Sultan Mahmud'un huzurunda iken, kuzeyin ileri uçlarında güneşin bazen günlerce batmadığını söyleyince, Mahmud bunu bir sapkınlık olarak değerlendirip öfkelendi. Ancak Biruni, Sultan'a bunun imkan dahilinde ve makul bir olay olduğunu ifade etti.
"Altın ve gümüş dilli" olarak da ün yapan Ebu Reyhan el Biruni'yi kendisine danışman tayin eden yeni emir, ünlü bilgini üne ve refaha kavuşturmuştu. Ancak Ebu Reyhan, kendisine verilen idari ve siyasi görevlerin aptalları gıpta ettirirken kendisini hayıflandırdığını ileride yazacağı eserlerinde itiraf edecekti.
Biruni'nin Kas'taki Harezmşahlar Sarayı'ndaki teorik çalışmaları kısa bir zaman içerisinde uygulamalara da dönüşmüştü. İlk rasadını 990 yılında, on yedi yaşında gerçekleştirdi. Bu rasat sırasında, gözlerinin güneş ışınlarından etkilenmesi nedeniyle doğrudan rasadı bırakıp, güneşin sudaki yansımalarına bakarak rasat yapmak zorunda kalmıştı. Ebu Reyhan, aynı yaştayken, yarım derecelik bölümlere ayrılmış bir çember kullanarak, Kas şehri boylamından güneşin yüksekliğini ölçtü ve bu sonuçtan yola çıkarak şehrin enlemini hesapladı.
Dönemin ünlü Türk bilgini Ebu Reyhan'a, varoştaki bir mahalleden başkente gelmiş olması nedeniyle Farsça'da dış anlamına gelen birun kelimesinden hareketle dışarıdan gelen, taşralı anlamlarında el-Biruni adı verilmişti.