Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilim Felsefesi

Ömer Demir

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Semptomik okuma kavramını Althusser, Freud'dan alıp kendi düşüncesine uyarlamıştır. Freud'da semptomik okuma, hastaların ağzından çıkan sözcükleri yorumlayarak, eksikliklerini tamamlayarak ve kurgulayarak bilinçaltının yeniden inşasına imkan tanıyan bir okuma türüdür. Althusser düşüncesine uyarlanmış şekliyle semptomik okuma, bir metinin sözkonusu metinde açıkça ifade edilmeyen ama metnin sorunsalı içinde saklı anlamın ortaya çıkarılarak okunmasıdır. Tıpkı bir hastanın konuşması sırasında doğrudan söyleyemediği ama ifadelerine yansıttığı bilinçaltının çözümlenmesi gibi.
Sayfa 85 - VadiKitabı okudu
Bir önermenin yanlışlanabilme ihtimalinin yüksek olması da, sınanma imkanlarının yüksek olmasına bağlıdır. Çünkü bir teori ne kadar kesin bir şekilde ifade edilirse o kadar çok yanlışlanabilir bir nitelik kazanır. Örneğin, ışık hızının bir vakum içinde 299.8 m. yol aldığını ileri süren bir hipotez, 106 m. yol olduğunu süren bir hipotezden daha kesin, dolayısıyla daha yüksek derecede yanlışlanabilir bir nitelik taşımaktadır.
Sayfa 40 - VadiKitabı okudu
Reklam
"Bilim adamları bilinmeyen bir malzemeden binalar diken ve ancak yapılarını bitirdikten sonra haklarında bir hükme varabilen mimarlar gibidir: ayağa kalkabilirler, düşebilirler, bir ara konumda öylece kalabilirler kimse bilemez"
Bir insanın bilim adamı olması için gözlemleme ve doğruyu kabul etme becerisinin olması gerekir. Gözlemleme, nefsin işe karışmamasıdır.
Popper'in yanlışlanabilirliğinin anlaşılmasında kilit kavram sınanabilirliktir. Buna göre sınanamayan bir önerme bilimsel olamaz. Çünkü sınanamayan bir önermenin ne zaman yanlışlanmış olacağı bilinemez. Bazen önermenin içeriğinin sınanması mümkün olsa da, mantıksal kurgu açısından yanlışlanamayan bir yapısı olabilir. Bu, bir önermenin bir bilgi kategorisine girebilmesi için yeterli olmadığı anlamına gelmektedir.
Sayfa 35 - VadiKitabı okudu
Reklam
Uylaşımcı bilim anlayışı, Newton fiziğinin hala geçerli olmakla beraber krize girdiği, buna karşılık Einstein fiziğinin ise popülarite kazandığı dönemde ortaya çıkar. Söz konusu yaklaşım, bu farklı iki bilim anlayışının her ikisinin de doğruluk payı taşıyabileceğini açıklama girişimiydi.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.