Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilim ve Teknik Sayı: 529

Bilim ve Teknik Dergisi

Bilim ve Teknik Sayı: 529 Gönderileri

Bilim ve Teknik Sayı: 529 kitaplarını, Bilim ve Teknik Sayı: 529 sözleri ve alıntılarını, Bilim ve Teknik Sayı: 529 yazarlarını, Bilim ve Teknik Sayı: 529 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Heron
MÖ 200 ile MÖ 30 yılları arasındaki dönem İskenderiye’de hâlâ parlak bilimsel çalışmaların yapıldığı bir dönemdir. Ancak bu yıllarda bir başka kent daha gittikçe varlığını hissettirmeye, siyasi bir güç olarak ortaya çıkmaya ve İskenderiye’ye üstün gelmeye başlamıştır. Bu kent Roma’dır. Roma MÖ 753 yılında kurulmuş küçük bir kent olmasına,
Önemli fay hatları üzerinde olan ülkemizde son 100 yıl içinde, büyüklüğü 7’nin üzerinde olan 11 deprem meydana geldi. Bunların arasında en büyük can kaybına yol açanlar 1939’daki Erzincan (32.962 ölü) ve 1999’daki Marmara depremidir (17.480 ölü). En son yaşadığımız Van depreminde 700’e yakın insan hayatını kaybetmiştir.
Reklam
Batı Dünyası Neden Karanlık Çağı Yaşadı?
Mısır, Mezopotamya, Babil, Hint ve Çin uygarlıklarında geliştirilen bilimsel bilgi etkinliği, MÖ 6. yüzyıldan itibaren Antik Grek dünyasında daha ileri bir düzeye taşındı. Bu dönemde matematik, astronomi, biyoloji, tıp ve fizik disiplinlerinde uzun yıllar egemen olan başarılar sergilendi. Arkhimedes’in (MÖ 287-212) matematiksel fizik, Apollonios’un (MÖ 262-190) geometri ve astronomi, Eratosthenes’in (MÖ 276-194) coğrafya, Hipparkhos’un (MÖ 190-120) astronomi ve coğrafya disiplinlerinde geliştirdiği kuramsal ve deneysel çalışmalar, bu disiplinlerin kuralları tanımlanmış, yöntemleri belirlenmiş, içeriği son derece iyi düzenlenmiş bilim dalları haline gelmesini sağladı. MÖ 3. yüzyıldan itibaren bu kuramsal araştırma geleneği, mevcut bilgilerin pratiğe uygulanmasıyla yeni bir evreye ulaştırıldı. Birçok önemli teknik araç Ktesibios (MÖ 285-222), Philon (MÖ 2. yüzyıl) ve Heron (MS 1. yüzyıl) tarafından geliştirildi ve başlangıçta egemen olan saf araştırma geleneği, uygulama alanı olan bilgilerin toplumsal açıdan yarattığı ilginin ve dikkatin etkisiyle başat bir konum kazandı. Buna karşılık MÖ 30 yılından itibaren siyasi bir güç halini almaya başlayan Romalıların egemenliğiyle birlikte, bilimin kuramsal boyutu gittikçe daha az önemsenmeye ve imparatorluğun fiziksel gücünün gerektirdiği teknik araç-gereç yapımının öne çıkarılmasıyla da unutulmaya başlandı. Başlangıçta bilgiye sahip olmak başlı başına bir erdem olarak kabul edilirken, giderek bilginin yararı tartışılmaya başlandı. Sonunda Batı, bilim yapılmayan, söylencelerin, safsatanın ve boş tartışmaların egemen olduğu, uzun sürecek bir karanlığa gömüldü.
Oğulotu
Oğulotu ülkemizde doğal olarak yayılış gösteren çok yıllık bir bitki. Dik ya da yarı-yatık biçimde büyüyebiliyor. Boyu 60-120 cm arasında. Çiçekleri sarımsı beyaz renkte olabilen oğulotunun 3 alt türü var. Bunlardan Melissa officinalis limon kokulu ve içerdiği uçucu yağlar ve diğer kimyasal bileşiklerden dolayı tıbbi değeri fazla. Bitkinin sap,
Ülkemizin bitki zenginliğini sıklıkla dile getiriyoruz. Ülkemizde 3000’i endemik olmak üzere 10.000 civarında tür yaşıyor. Bunlar içinde tıbbi ve aromatik bitkilerin önemli bir yeri var. Sayıları tam belli olmamakla birlikte 1000 civarında bitki türü hem geleneksel hem de modern tıpta kullanılıyor. Adaçayı, kekik, lavanta, reyhan, fesleğen, oğulotu gibi türler en çok bilinen ve kullanılan türler arasında. Özellikle oğulotunun kullanımı çok yaygın ve son yıllarda ülkemiz koşullarında kültüre alınmasıyla ilgili araştırmalar da yapılıyor.
Nikola Tesla ve Kablosuz Elektrik
Nikola Teska bir mucit, fizikçi ve elektrofizik uzmanıdır. Aslında dünyadaki bilim ve teknoloji yapısını tam anlamıyla kökünden değiştirebilecek kullanılan ve kullanılmayan birçok buluşa ve deneylere imzasını atmış olasına rağmen, ders kitaplarında adı nadiren geçer. Özellikle elektriğin kablosuz taşınabileceğini düşünüp kanıtlamış olması Tesla’nın benzersiz bir mucit olduğunu gösterir. Edison ile arasında amansız bir bilimsel mücadele geçmiş. Elektrikle ilgili sayısız deneyi ve buluşu var. Patentini aldığı 700 buluşla en çok patent sahibi kişi olarak tarihe geçmiş.
Reklam
Deneyin Adı: Saçılma deneyi Konu: Atomun yapısı Görev: Atomların iç yapısını öğrenmek Yöntem: Alfa parçacıklarını inceltilmiş bir altın folyoya gönderip, bu parçacıkların nasıl saçıldığını gözleyerek, atomların (altın atomlarının) iç yapısı hakkında bilgi edinmek (Yine merak. Rutherford atomun iç yapısını merak ediyordu). Sonuç: Başarılı! Atomun resmi çizildi ve bu geçtiğimiz 100 yılı değiştirdi.
Web’in Doğuşu
World Wide Web’in belkemiğini HTTP protokolü (Hypertext Transfer Protocol) ile HTML (Hyper Text Markup Language) oluşturuyor. HTTP ve HTML, CERN’in (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) direktifleri doğrultusunda, çeşitli ülkelerde bulunan ve farklı ağ yapısına sahip CERN temsilciliklerinde çalışan bilim insanlarının birbirleriyle problemsizce bilgi alışverişinde bulunabilmesi için Tim Berners-Lee tarafından 90’lı yılların başında geliştirildi. 1990’lı yılların ortalarına doğru CERN tarafından Web’in kullanımının bütün insanlığın hizmetine sunulması kararlaştırıldı ve bu yapılırken büyük ölçüde ARPANET’in altyapısından faydalanıldı (ARPANET soğuk savaş yıllarında özellikle uzay çalışmalarında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nden geri kalmak istemeyen ABD’nin, genelde birbirinden farklı ağ yapılarına sahip Amerikan üniversitelerinin altyapılarını birleştirerek üniversitelerarası bilgi alışverişini mümkün kılmak isteğiyle oluşturulmuştu). 
Mikroişlemciler 40 Yaşında 1 Teraflop Sınırını Aştı
Intel, 4004 adını verdiği ilk işlemcinin tam da 40 yaşına bastığı bu günlerde tek bir işlemci üzerinde 1 teraflop, yani 1 trilyon işlem döngüsü yürütebilen yeni işlemcisini tanıttı. Knights Corner kod adı verilen seriye dahil olan bu işlemci üzerinde 50’nin üzerinde çekirdek yer alıyor. Bir kıyaslama yapmak gerekirse, bugün tek bir işlemci üzerinde ulaşılabilen bu hıza, herhangi bir süperbilgisayarın ulaşması 1997 yılında mümkün olmuştu. İlgili sistem 72 tam boy kabin içine dizilmiş 9 bin 298 Pentium II işlemciden oluşuyordu.
Matematik Korkusunu Yenmek
Chicago Üniversitesi’nden bilim insanları, matematik korkusu yaşayan insanlar üzerinde beyin görüntüleme teknolojisi kullanarak yaptıkları bir araştırmada bazı öğrencilerin nasıl korkularını yenip matematikte başarılı olabildiğine dair ipuçları elde etti. Araştırmacılar matematikten çok korkan insanlarda, matematikteki başarı ile beynin frontal ve
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.