Bilim ve Teknik - Sayı 675 (Şubat 2024) Gönderileri
Bilim ve Teknik - Sayı 675 (Şubat 2024) kitaplarını, Bilim ve Teknik - Sayı 675 (Şubat 2024) sözleri ve alıntılarını, Bilim ve Teknik - Sayı 675 (Şubat 2024) yazarlarını, Bilim ve Teknik - Sayı 675 (Şubat 2024) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünya’nın merkezinde demir yönünden zengin bir iç çekirdek ve onun etrafında erimiş demirden oluşan sıvı bir dış çekirdek bulunur. Hem iç hem de dış çekirdek bir dönme hareketi yaptığı için Dünya gezegen ölçeğinde bir manyetik alana sahiptir. Yer kabuğundaki plakaların hareketleri sonucu depremler oluşur ve sismik dalgalar Dünya’nın merkezi boyunca ilerler.
İlk Türk uzay yolcusu olan Alper Gezeravcı, ülkemizin ilk insanlı uzay görevi olan Axiom Mission 3 (Ax-3) kapsamındaki tüm eğitimlerini başarıyla tamamladı.
2023 yılında Dünya dışı canlılarla doğrudan temas kurulduğuna dair birçok iddia öne sürüldü. Ancak bu iddiaların hiçbirinin gerçeği yansıtmadığı anlaşıldı.
Büyük Dil Modeli Nedir?
Büyük dil modeli, yapay zekâ alanında kullanılan özel bir programdır. Bu model, büyük miktarda metin verisini analiz ederek dilin nasıl kullanıldığını öğrenir. Tıpkı bir öğrenci gibi binlerce kitap okuyarak ve insanların nasıl konuştuğunu dinleyerek dil öğrenir.
Büyük dil modeli, insanların yazdıklarına veya söylediklerine benzer cümleler oluşturmaya çalışır. Örneğin bir insan gibi sorulara cevap verebilir, hikâyeler yazabilir veya bir konu hakkında bilgi verebilir. Bu model, çok fazla bilgiyi hızlı bir şekilde işleyebilir ve insanların dilini anlamakta ve taklit etmekte çok iyi olabilir.
Bu modelin önemi, özellikle dil bazlı görevlerde ortaya çıkar. Örneğin çeviri yapma, insanların yazdıklarını anlama hatta yeni ve ilginç özgün içerikler oluşturma gibi işlerde kullanılabilir. Ayrıca insanların yazdıklarını düzeltmek, eğitim vermek, insanlarla sohbet etmek gibi amaçlarla da kullanılır.
Bu modelin çalışma şekli hayli karmaşıktır. Ancak temel olarak
büyük miktarda dil verisini analiz ederek dilin kurallarını ve desenlerini öğrenir. Sonra bu bilgileri yeni cümleler oluşturmak
veya metinleri anlamak için kullanır. Yani büyük bir dil bilgisi havuzundan faydalanarak dilin nasıl kullanıldığını anlar ve bu bilgileri uygulamalara aktarır
Açık kaynak dil modellerinin
yanı sıra geçtiğimiz yıl bu alanda yaşanan dikkat çekici bir başka gelişme de “multimodal” yani
çok yönlü dil modellerinin kullanılmaya başlanmasıydı.
Çok yönlü dil modeli, geleneksel tek modlu veri işlemeden öteye geçerek metin, görüntü ve ses gibi birden fazla girdi türünü birlikte değerlendirip insanların çeşitli duyusal bilgileri işleme yeteneğini taklit ediyor. Örneğin konuşurken sesinizdeki titremeden, yüzünüzdeki tedirginlikten ve anlattıklarınızdan sizin psikolojik durumunuzu analiz eden bir
dil modeli düşünün. Bunu yapabilmek için görüntü, ses
ve metin işleme teknolojilerini birlikte değerlendiren ve başlangıçtan itibaren buna
göre eğitilen bir dil modeline ihtiyacınız olacaktır. Google, geçtiğimiz yıl tanıttığı Gemini adlı yeni dil modeliyle tıpkı
böyle bir multimodal etkileşimi desteklediğini ifade ediyor. Her
ne kadar Google, Gemini’nin yeteneklerini göstermek için hazırladığı tanıtım videolarında bazı montajlar yaptığını kabul etmiş olsa da yine de büyük dil modellerinin geleceğinin bu yönde olduğu çok açık.
Açık kaynak yaklaşımları, daha fazla kişinin kodu incelemesine imkân verdiği için önyargıları, hataları ve güvenlik açıklarını tespit etme olasılığını artırarak şeffaflık ve etik gelişimi de teşvik edebilir. Ancak açık kaynak dil modellerinin yanlış bilgi ve diğer zararlı içeriklerin oluşturulmasında kötüye kullanılma riski de var. Örneğin bu dil modellerini kullanarak, teknoloji okuryazarlığı yeterli olmayan insanları kandırmak amacıyla, sohbet robotları geliştiren dolandırıcılar olabilir. Bu tür riskler barındırsa da büyük dil modellerinin paylaşılması, teknolojinin gelişimine önemli katkılar sağlıyor.
Yapılan bir araştırmada, Kuzey Atlantik’teki okyanus akıntısının iklim değişiminin sonucu olarak beklenenden daha erken bir tarihte yok olabileceği , bunun da tüm dünyada hava durumu düzenini altüst edebileceği yönünde bulgular elde edildi. Araştırmaya göre tropikal bölgelerdeki ılık suları kuzey bölgelere taşıyan Atlantik Meridyonel Devinim Dolaşımı (AMOC) 2025 ile 2095 arasındaki bir tarihte , en yüksek ihtimalle de 2050’lerde duracak. Florida’dan Kuzeybatı Avrupa’ya uzanan Gulf Stream akıntısını da kapsayan bir akıntılar ağı olan AMOC, mevcut iklimi oluşturan ve devamını sağlayan önemli unsurlardan biri. Bu sistemin çökmesi bütün dünyada sıcaklık ve yağış rejimlerini etkileyebilir.