Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilimde ve Sanayide Kimya Tarihi

Zeki Tez

Bilimde ve Sanayide Kimya Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Bilimde ve Sanayide Kimya Tarihi sözleri ve alıntılarını, Bilimde ve Sanayide Kimya Tarihi kitap alıntılarını, Bilimde ve Sanayide Kimya Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
#2020kpss
Asurlular denizcilikte, Mısırlılar taş ve ağaç işlemeciliğinde, Çinliler porselen ve boyamacılıkta, Hintliler ise pamuk ve metal işlerinde öne çıkmışlardır.
Reklam
Çin simyasına göre civa YİN ilkesi, kükürt ise YANG ilkesi olup bunların birleşmesiyle zinnober (zencefre) elde edilir ki bu, metallerin doğal ve yapay oluşumu için ve ölümsüzlük ilacının hazırlanması için başlangıç noktasını oluşturan maddedir.
Alternatif tıp
şap, burun kanamasında; yağ içine batırılarak bekletilmiş olan banotu ise diş ağrılarında çürük yerlere konarak kullanılıyordu
Zamanla tezek islerinin kapladığı duvar ve tavanlarda tuza benzer beyaz kristaller birikmişti. Romalılar buna "Amon'un tuzu" anlamına "sal ammoniac" adım verdiler. Bu tuz Antik Çağ'da önemli bir ticari mal olup kimyaca nışadır (NH4CI) idi.
Şarap Yapımı/ Hayyam Aşkına
Toplanan üzümler sepetlerle taşımyor, çıplak ayaklı adamlarca çiğneniyordu.Üzüm suyu alt taraftaki bir delikten akarak şişelerde toplanıyor, buradan da fıçılara almıyor, yeterince çiğnendikten sonra posası bez torbalara konup elle burularak sıkılıyordu. Geniş fıçılarda mayalandırılan üzüm suyu, daha sonra şişelere doldurulup şişenin ağzı kille ya da alçı ile kapatılıyordu. Ürünün tadım iyileştirmek için şişenin içine az miktarda karasakız konuyordu.
Reklam
AYRINTILARIYLA MUMYALAMA
En pahalı mumyalama yönteminde beyin, burun delikleri yoluyla çıkarılıyor ve oyuk kısımlar ilaçlarla temizleniyordu. Kimi zaman delik kısımlar bitüm, odun katranı ve reçine karışımıyla dolduruluyordu. Daha sonra iç organlar (kalp, akciğer, karaciğer vb.) çıkarılıyor ve karın boşluğu önce palmiye şarabıyla, sonra da toz baharatlarla temizleniyordu. Oyuk kısımlar daha sonra çeşitli baharatlarla dolduruluyor ve beden 5-6 hafta süreyle "natron" çözeltisine yatırılıyordu. Beden kısmı yıkanıp kurutuluyor ve sakız ya da karasakıza batırılmış keten bez şeritlerle sarılıyordu. İç organlar ise mikrop öldürücülerle temizlendikten sonra ayrı şişelerde ve mumyanın yanında korunuyordu. Bir ölünün mumya haline getirilen cesedi, yeraltı mezarlığına götürülmeden önce, belli bir süre boyunca, hava almayan bir sanduka içinde, evinin duvarlarından birine dayalı olarak bekletiliyordu.
Eski insanlar bakırı altına dönüştürmeye,benzetmeye çalışırken pirinci (:bakır-çinko alaşımı, sarı maden) bulmuşlar; mavi firuze ya da laciverttaşı yapmaya çalışırken bir sır maddesi yaratmışlar ki, o da sonunda cam olmuştur
Bilime güvensizlik
Eski çağlarda hümanist filozofların tüm iyi niyetli çabalarına karşın halk, bu çabaların pratikte kendilerine hiç de yararı dokunmayacak değişiklikler getireceğini, onları ya büsbütün köleleştireceğini ya da işlerinden edeceğini düşünmekten kendini alamamıştır. İlk bilim adamlarına, ellerinden her türlü kötülük gelebilir büyücüler gözüyle bakılırdı. Bu tavır, klasik çağın sonlarına dek sürmüştür. Orta Çağ'da pozitif bilimlere zorla göğüs gerildi. Sanayi Devrimi sırasında halk makinelere saldırarak bu tepkisini gösterdi. Bugün bilimin en son vargıları olan atom ve nötron bombalarına karşı olan tepkiler ise en yeni örneklerdir. Aydınların nefret ve önyargılarıyla yoksul grupların kuşku ve kızgınlıkları birleşerek, tüm uygarlık tarihi boyunca, bilimin özgürce ilerlemesinde en büyük engeli oluşturmuştur.
İnsan ne kadar büyükse, çağının havası o kadar onun iliklerine işlemiştir.
Reklam
Sanatçı ve bilim adamı arasındaki fark.
Bilim adamı olsun olmasın herkes gözlem yapar; ama asıl önemlisi, gözlenecek şeyin ne olduğu ve nasıl gözleneceğidir. İşte burada bilim adamı sanatçıdan ayrılır. Sanatçı gördüğü şeyi, kendi yaşamının ve duygularının süzgecinden geçirip yeni ve çağrışımsal bir yapıta dönüştürmek için gözlem yapar. Bilim adamının gözlemi ise, kendi duygularından olabildiğince bağımsız şeyler ve ilişkiler bulmak içindir.
Lavoisier
"... Her yanma, düşünsel açıdan bir oksitlenme anlamına gelir ama bir oksitlenme her zaman bir yanma anlamına gelemez; çünkü yanma, özgün anlamında, ışık ve ısı yayımı olmadan cereyan edemez. "
"... Kimyacılar sayıca çok az olan, kendilerine özgü dilleri, yasaları ve gizleri olan ve büyük halk kitlesi içinde onlardan yalıtık yaşayan bir kesim oluştururlar... "
Kimya sözcüğü
Mısır'ın eski adı Yunanca Chemeia (:Kara Ülke) idi ve zengin ve alüvyonlu toprağı koyu renkte olduğundan böyle adlandırılıyordu. "Kimya" sözcüğünün, buradan türetildiği söylenmektedir.
Nesli- Tunç
metallerin eritilerek bir biriyle karıştırılması, kimyasal birleşmenin yam sıra bir KUTSAL EVLİLİK sayılıyordu.
143 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.