Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilimsel Bilgi ve Aforoz Korkusu Arasında Yenilik Yasaklama ve Yorum

Nasr Hamid Ebu Zeyd

Bilimsel Bilgi ve Aforoz Korkusu Arasında Yenilik Yasaklama ve Yorum Sözleri ve Alıntıları

Bilimsel Bilgi ve Aforoz Korkusu Arasında Yenilik Yasaklama ve Yorum sözleri ve alıntılarını, Bilimsel Bilgi ve Aforoz Korkusu Arasında Yenilik Yasaklama ve Yorum kitap alıntılarını, Bilimsel Bilgi ve Aforoz Korkusu Arasında Yenilik Yasaklama ve Yorum en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kur'ân, İbn Rüşd'ün ifade ettiği gibi, beyaz-siyah, bilgin cahil herkes için inzâl edilmiştir. İman'ın soyut bir ilah kavramı ile ilişkilendirilmesi mümkün değildir. İman eden kişi, ilahı ile ilişki içinde olmak ister. Ondan yardım, inayet ve gözetim talep eder; O'nun affını, bağışlamasını ister. İşte imanın derin anlamı budur. Bu derecede mükemmel iman, ancak mü'minin duasında (namazında) Allah'la irtibata geçmesine ve O'na yakarmasına vesile olan bir muhayyel sûret ile mümkündür. Bu durumda artık Allah, mü'minin kıblesidir. Tasavvufçular bu hususta şöyle bir hadisi sıklıkla kullanırlar: Sanki Allah'ı görüyormuş gibi ibadet et; zira sen O'nu görmesen de O seni görmektedir."
Sayfa 72 - Mana Yayınları
Sanat, özgürlüğün kendisini gösterdiği en verimli alandır; toplumlar özgürlükten kaçtıklarında, sanat bu korkunun ve kaçışın kurbanı olur. Sanat, en üst düzeyde özgürlüğün tezahür etmesidir, insan sanatta özgürlüğünü sonuna kadar kullanır.
Sayfa 64 - Mana Yayınları
Reklam
Put haram, peki heykeller/resimler?
İslam'ın putları/heykelleri yıkması zorunluydu, çünkü esas kavgası, putperestlik şeklinde somutlaşan "şirk"e karşıydı. Bilindiği gibi Cahiliye Dönemi Arapları Allah'a inanmaktaydılar. Nitekim Kur'ân, "onlara gökleri ve yeri kimin yarattığını soracak olsan, elbette Allah yarattı derler" (Lokman, 31/25) ifadesiyle bu hususa değinmiştir. Ancak o dönemin Arapları, Allah'a inanıyor olmakla birlikte O'na ortak koşmakta ve bu ortakları birtakım putlar/heykeller şeklinde sembolize etmekteydiler. İslam'ın tevhit inancını merkeze alması, bu şirki kesin bir şekilde reddeden bir durumdu. İşte putların yıkılması konusundaki ısrar buradan kaynaklanmaktaydı. Peki putların bu şekilde kırılıp yok edilmesi, resim ve heykelin ebedi olarak haram/yasak ilan edilmesi anlamına mı gelir? Yoksa bu tavrın sebebi, ilgili yasağın bağlamı, yani, şirk inancından henüz yeni çıkılmış olması mıdır? Bugün müslümanların tekrar şirke dönmeleri gibi bir endişe söz konusu değildir, o halde artık böyle bir yasağa ihtiyaç kalmamıştır.
Sayfa 71 - Mana Yayınları
Aynı soru hâlâ cevap beklemektedir: Dinin ve dinî düşüncenin tarihsel analizinden ve eleştirel düşünceden böylesine korkmanın, kaçmanın sırrı nedir? Bir sarmala dönüşen bu korkunun neticeleri nelerdir? Öyle görünüyor ki bu durum böyle devam ederse, bu korku tedavisi mümkün olmayan amansız bir hastalığa dönüşecektir. Mevcut durum hükümetlerle din adamları arasında bir Katolik evliliğine* dönüşmüştür. Hükümetler siyasi ve toplumsal olarak kaybetmiş oldukları meşruiyetlerini sürdürmek için din adamlarının desteğine ihtiyaç duymakta, din adamları da insanlar üzerindeki otoritelerini sürdürebilmek için hükümetlerin desteğine ihtiyaç duymaktadırlar. Ancak her iki taraf da unutmaktadır ki insanlar bilgi ve şuurla donanmazlarsa, küreselleşmenin her şeyi silip süpüren fırtınası hepimizi savurup bir kenara fırlatıverecektir.
Sayfa 31 - Mana Yayınları
"İslam tarihi bize dinin farklı yorumları üzerinde siyaset ve çıkar ilişkilerinin ne kadar etkili olduğunu, hatta bir dinin anlaşılmasına tesir eden en güçlü etkenin her zaman siyaset ve çıkar olduğunu anlama olanağı sağlamaktadır..."
Reklam
Düşünsel alanda bir şey ''yenilik''değilse geçmişin salt tekrarından ibarettir ve böyle bir şeyin ''düşünce'' ile yakından uzaktan alakası yoktur ...
"Putlara verilen isimler, aslında daha önce yaşamış bazı salih insanların isimleriydi. Bunlar toplum tarafından örnek alınan, izlenen insanlardı.."
Hz. Ali bin Ebî Tâlîb
''Kur'an , mushafin iki kapağı arasında öylece durmakta ve kendisi konuşmamaktadır , aksine insanlar onu konuşturmaktadirlar.''
Reklam
'Kur'an salt bir metin olduğu düşünüldüğü zaman , onun anlamı ile oynamak kolaylasmakta ve bu imkan sınırsızca açılmaktadır..'
Düşünsel alanda bir şey ''yenilik''degilse geçmişin salt tekrarından ibarettir ve böyle bir şeyin ''dusunce'' ile yakından uzaktan alakası yoktur ..
Kur'an özellikle dua ibadet anlarında, insanı olan ile ilahi olanın iletişiminin tekrarlanmasının canlı bir alanını temsil etmektedir , bu ilişkide ilahi ses ile insanı ses birbiri yerine geçmektedirler.
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.