Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bin Hüzünlü Haz

Hasan Ali Toptaş

Bin Hüzünlü Haz Gönderileri

Bin Hüzünlü Haz kitaplarını, Bin Hüzünlü Haz sözleri ve alıntılarını, Bin Hüzünlü Haz yazarlarını, Bin Hüzünlü Haz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir bakıma iyilik dediğimiz şey, kötülüğe yaklaşma konusunda şiddetle burun kıvırırken kötülük daha cesur davranıp ona yaklaşmayı göze alabiliyor...
Sayfa 83
Reklam
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Nedense bana, henüz kimsenin ulaşamadığı, hatta kimsenin oturup hayalini bile kuramadığı, harikulâde bir sonsuzluğa gidiyormuşuz gibi geliyor.. Kitabı okuyor
Bin Hüzünlü Haz
Bin Hüzünlü HazHasan Ali Toptaş · İletişim Yayınları · 20154,462 okunma
herkes adımını ileriye değil de, kendi içine doğru atıyor.
ÇIĞLIKLAR YARDIM ÇIĞLIKLARI
Çığlıklar uçuşuyor artık havada, ansızın patlayan cam şangırtıları, acı acı yankılanan siren sesleri, fırlayan ayakkabılar, saçlar, saç tokaları ve eller ayaklar uçuşuyor.|
Hatta ben, kendi dışımda kalan birçok şeyi bilmediğim gibi, ne yazık ki insanın aradığını hiçbir zaman, hiçbir yerde bulamayacağını da bilmiyormuşum. Bulamazmış oysa...
Reklam
Herkes leblebi yer gibi sinir hapı atıyor ağzına, herkes gazetelerin birinci sayfasında pıhtılaşan kanlara gözucuyla bakıp bakıp susuyor ve herkes adımını ileriye değil de, kendi içine doğru atıyor.
Bazıları, boşvermişliğin ortasında unutulmuş, sarkık bir çorap gibi. Bazıları, derin bir kaygının şeklini almış, rengini almış ve donmuş. Bazıları boşluğa düşülmeden önce neler konuşuluyorduysa işte o konuşmaların tatsızlığına bulanmış, sonra düşmenin rüzgârıyla şöyle bir dalgalanmış ve tam un ufak olup dağılacakken, camlara yapışıp kalmış.
KAYGILARIM
kan kokusu almış köpekbalıkları gibi hızla yaklaşıyorlar.
Anlaşılan, insanoğlunun, kendi yarattığı şeyi bile elinde tutamayacak kadar zayıf ve çaresiz bir yaratık olduğunu bilmiyormuşum daha.
Reklam
Ona göre, ruhumda uğuldayıp duran boşluğu doldurabilmek, giderek dipsiz bir boğuntu kuyusuna dönüşen şu lanet olası hayatın ağırlığına katlanabilmek, ya da içimde açılan yaraları onarabilmek için, belki de farkına bile varmadan ben yaratmışım bu serabı...
Her defasında, yıkılırken çocuk oluyorum sanki; minicik ellerimi yere basıp kalkarken de, inanılmaz bir şekilde, çarçabuk büyüyorum.
İçimin bir köşesinden diğer köşesine, çılgınlar gibi palas pandıras koşuyorum sözgelimi, uçuyorum kendimle karşılaşıp kendime tutunabilir miyim diye, savruluyorum un ufak, sürünüyorum, canımı dişime takıp kalkıyorum ve yeniden, yeniden yıkılıyorum.
“ …ben burada, içinde bulunduğum bu sınırsızlığa boşluk demenin yersiz olacağını düşünüyorum.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.