-Allah gayedir. Her varılan şey gaye olabilir mi? Yollar uzun, yollar sonsuz, yollar açık... Bilerek bilmeyerek Allah'a doğru yol almak vardır, varmak yoktur. Varabildiğimiz hiçbir şey, hiçbir ufuk Allah değildir. Allah sonsuzluktur...
Ne de kolay ağlıyorsunuz! Siz, bir takım insanlar, ne de kolay ağlıyorsunuz. Göz yaşlarınız olmasaydı neyle müdafa edecektiniz kendinizi?
...
Bir takım insanlar da var ki ağlamıyorlar. Ağlamak onlara zor geliyor. Bir incir dalına asılmaktan daha zor.
Dipsiz bir uçuruma sarkıyorum. Yakalayabildiğim bir iki ot tutuyor beni. Bu otlar sökülüyor. Yumuşak toprağın içinden kökleriyle beraber geliyor. Düşüyorum.
Hayat bir şeyi yapınca o şey tamamdır. Olur musu, olmaz mısı yoktur. Hayat yapar, izah etmez ve kabul ettirir. Bütün sanatı burada. Bizse hayattan soramadığımız hesapları bir tasavvurdan isteriz.
HUSREV- Hayat bir şeyi yapınca o şey tamamdır. Olur musu, olmaz mısı yoktur. Hayat yapar, izah etmez ve kabul ettirir. Bütün sanatı burada. Bizse hayattan soramadığımız hesapları bir tasavvurdan isteriz.
NEVZAT- Mantıktan da büsbütün vazgeçemeyiz ya.
HUSREV- Kim diyor vazgeçin diye? Amma onunla her şeyi halletmeye bakmayın! Hadiselerin sırrı en az mantığındadır. Nasıl ki tablonun kıymeti en az çerçevesindedir. Çerçeveyle ne uğraşırsın? Tabloya bak! Korkarsın!
bendeki bu ruh her şeyin iç yüzünü kurcalıyor, tırmıklıyor. gözü bağlı hiçbir isteğe izin vermiyor. en sevdiği şeylerden bir anda iğreniyor. en düşünülmeyecek yerde, birden bire düşünmeye, hesap yapmaya kalkıyor. kendisine göre kanunları, ölçüleri var. müthiş bir çirkinlik kokusu ve güzellik kaygısı içinde çırpınıyor. aradığını bulamıyor, bulduğuna razı olamıyor. saadetlerin yüzde yüzü olan hayvani saffetleri, bir sansarın pilici boğması gibi boğuveriyor.