Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Gece Markoviç

Ayelet Gundar Goshen

En Eski Bir Gece Markoviç Gönderileri

En Eski Bir Gece Markoviç kitaplarını, en eski Bir Gece Markoviç sözleri ve alıntılarını, en eski Bir Gece Markoviç yazarlarını, en eski Bir Gece Markoviç yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bekle, önce üstündeki şu şeyi çıkarmalıyım. Neyi çıkarmalısınız? Hüznü.
-beden ve yüz,
''Nasıl ki beden yüzün güçlü bir vaadiyse, yüz de bedenin bir akıbetidir.''
Sayfa 115 - Cumartesi kitaplığı
Reklam
Ayelet Gundar-Goshen
Nasıl ki bedeni yüzünün güçlü bir vaadiyse,yüzü de bedeninin bir akıbetiydi.
Sayfa 115 - cumartesi kitaplığıKitabı okudu
332 syf.
10/10 puan verdi
O kadar güzel, tatlı bir anı gibi kaldı ki aklımda. Hala hatırlamak mutlu eder, hüzünlendirir ve yeri gelince kıskandırır, içinde yaşanan bazı duyguları. Bir kütüphanede sadece kapağı hoşuma gittiği için aldığım unutamadığım, belki de bu hisleri hiç unutamayacağım bir kitap. Sadece insanı ve onun hayatını anlatıyor. Sade ve bu sadeliğiyle etkiliyor, içine çekiyor. İnsanı anlatışı, olabilecek, olmaması gereken durumlarla. Bazen üzülüyor, seviniyor ve kızıyorsun. Ama en çok Markoviç ve Bella'yı anlatıyor. Ülkesinden kopmak zorunda kalan, belki farklı hayalleri olan, ancak istemediği bir hayata mahkum olan Bella ile onu o hayatta yanında tutmak isteyen Markoviç. İkisine de hak veriyor, ikisine de üzülüyor ve kızıyorsun. İsimlerini unuttuğum ama yaşadıkları hiçbir şeyi unutmadığım karakterlerinin hepsini çok özledim. Benim için özel bir kitap. Hoş.
Bir Gece Markoviç
Bir Gece MarkoviçAyelet Gundar Goshen · Cumartesi Kitaplığı · 201812 okunma
Bebek bir insanın ellerine dokununca daha fazla ağlıyorsa bu, o ellerden istediği şeyi alacağı inancını henüz yitirmediği anlamına geliyordu. Ne de olsa bir insan, istediklerini vermeyeceğine inandığı birinden hiçbir şey beklemezdi.
Bunca yıl üzüm, zeytin, bazen de kayısı yetiştirdim. Bazen tatlı bazen de acı meyve verdi. Bazen olgunlaşmadı ve böceklere yem oldu. Ama bunca yıldır asla bir Yahudi mahsulü yetiştirmedim. Zeytin, zeytin olarak kaldı. Üzüm de ancak bir üzüm olabildi. Kayısı da öyle.
Reklam
-Her silah arkadaşım için gözyaşı döken bir çift göz olup olmadığını öğrenmek istedim. -Neden arkadaşların için dökülen gözyaşları bu kadar önemli? Sonuçta hepsi öldü öyle değil mi? -Gözyaşı, isimlerinin üzerindeki tozu silecektir.
Zihinlerimiz yaşanmış olsa da her şeyi kabullenmek istemez. Kahretsin! İnsanlar ejderhaları kanatlarından tuttular, tekboynuzlu atları dörtnala koştular, aslan sırtında gezindiler. Öylesine imkansız şeyler yaptılar ki, artık olağanüstü şeyler bile onlar için sıradanlaştı. İnsanın düşüşünün Özgürlük Savaşıyla başladığını söylemek çok cezbedici olabilir, hem de fazlasıyla cezbedici. Sanki bir vatan toprağı onları güçlendirecek ve besleyecek güce sahipmiş gibi, ateşli tutkuları gerçekleşir gerçekleşmez solan bir güce. Sanki gerçekleşmemiş tutkular sonsuza kadar sürecekmiş gibi. Oysa yıllar geçti, duygular, tutkular ve düşünceler de onlarla birlikte geçti. Hücreler öldü ve yerine yenileri geldi. Saçlar döküldü ve yerine her zaman yenileri gelmedi. Yine de insanlar her zamanki gibi yaşamaya devam ettiler. Sanki hücreler ve saçlar hala varlığını sürdürüyormuş gibi. Çünkü eğer öyle değilse, insanlar kendilerini karınca sürüsünün sırtında acı sona doğru ilerleyen bir böcek gibi, onları bir ufuktan diğerine taşıyan günleri durduramayacak kadar çaresiz hissederlerdi.
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.