Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ayna Ayna, Güzel Ayna...

Bir Güzellik Öyküsü

Dominique Paquet

Öne Çıkan Bir Güzellik Öyküsü Gönderileri

Öne Çıkan Bir Güzellik Öyküsü kitaplarını, öne çıkan Bir Güzellik Öyküsü sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Bir Güzellik Öyküsü yazarlarını, öne çıkan Bir Güzellik Öyküsü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
‘’1822 ‘de moda mutsuz ve hasta adamdı ;bakımsız olmak zorunluydu , tırnaklar uzun , sakal ne tıraşlı ne değil, sanki birden çıkıvermiş gibi, saçlar yele verilmiş, bakışlar derin ,soylu ,yitik ve ölümcül, dudaklar insan ırkına karşı bir horgörüyle büzülmüş, yürek sıkıntılı, Byron’vari, yaşamdan bıkmış ve yoksunlukla kaplı.’’
Freud’un derinlik psikolojisini keşfettiği sıralarda , kadın bundan böyle yalnızca kendi gerçekliğinin , kendi özelliğinin değerli olduğunu anlar, hiçbir kanon tek başına yeterli olmayacaktır, onun güzelliği hoşa gitme sanatındansa bir yaşama sanatı olacaktır. Özetle , olduğu gibi olmak kendisine yetecektir .
Reklam
Kilise din adamlari için iki banyoya izin verir: zorunlu olan ve ayinlerden önce yapılan arınma banyosu.Öteki banyolar yazın bile yasaktır.
Lüleli saçları alnına düşmüş ve ensenin üstünde toplanmış, kaşı gözü kara Fayum hanım(MS 1 -4. Yüzyıllar), Bizans'ta 1453'e dek hemen hemen hiç değişmeyen antik güzellik anlayışını gözler önüne seriyor.
Meleksi ideal son noktasına varır: hayaletimsi solgunluk, dipsiz bir kuyuyu andıran karanlık ve derin gözler. Byron'la Musset'in yaptığı gibi, haremin gölgesinde beyaz kalmış, tenine hafif kestane ya da barut rengi karışmiş, solgun, veremlilerin ölmeden az once kapıldıkları ateşe benzer şekilde cinsel arzularla yanıp tutuşan Doğulu kadın sevilir.
Reklam
1830'dan sonra can çekişen biri gibi çökmüş ve solgun görünmek, külrengi bir cilde ya da çökük yanaklara sahip olmak modadır, çünkü bunlar insana seçkin,sanatsal bir hava verir.
Rönesansta vücut mimari bir parçaya dönüşür. Kadının üç beyazı(teni,dişleri,elleri) üç kırmızısı(dudaklar,yanaklar,tırnaklar), üç karası(gözler, kaşlar,kirpikler) olmalıdır.
1453e gelindiğinde Ortaçağdaki genç kız kanonu yerini olgun ve hafif tombul kadına birakır ama üstübeçli sarışın model güzellik sevdalılarının gözdesi olmayı sürdürür.
Din banyoyu da yasak eder etmesine de tıpkı kozmetikler gibi onun da kökünü kazıyamaz.
Reklam
Alman romantizminden, Diderot'yla Rousseau'dan miras kalmış bir duyguculuktan ileri gelmiş, bireyi görünümsel ve ruhsal özllikleriyle ön plana çıkaran yeni liberalizm destekli bu doğal akım yeni bir düşünce biçimine ve yeni bir güzellik yaklaşımına yol açar. İlk kez insan güzelliği ideal bir kanona bağlanmaz.Her yüz biriciktir.