Seryoja'nın okullarda okutulan edebiyat ve psikoloji derslerine tahammül yoktu. Ayrıca, kız okulunda, öğrencilerin yanında durduk yerde kendisine kötü kötü ter basacağını, bunun da kimseye bir fayda sağlamayacağını bildiğinden, böyle bir yerde çalışamayacağının bilincindeydi. Ama, sınav döneminde yaşadığı heyecanların sonunda geldiği noktada, duygularını dinlenmeye almış, kendini günlerin ve saatlerin akışına bırakmıştı. Tam üniversitesinin eşiğine geldiği sırada birileri pişmiş aşa su katmış.
Tıpkı diğerleri gibi Nataşa da, gençliğinin en önemli meselesinin sadece ertelendiğini, er ya da geç vaktinin geleceğini ve buna hiçbir şeyin engel olamayacağını düşünüyordu.