Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Hıristiyan Mezhebi Olarak Ortodoksluğun Teolojisi

Kürşat Demirci

Bir Hıristiyan Mezhebi Olarak Ortodoksluğun Teolojisi Gönderileri

Bir Hıristiyan Mezhebi Olarak Ortodoksluğun Teolojisi kitaplarını, Bir Hıristiyan Mezhebi Olarak Ortodoksluğun Teolojisi sözleri ve alıntılarını, Bir Hıristiyan Mezhebi Olarak Ortodoksluğun Teolojisi yazarlarını, Bir Hıristiyan Mezhebi Olarak Ortodoksluğun Teolojisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ortodoks teolojisi mistik bir teolojidir ve rasyonel aklın çıkarımlarını içine alan bir anlayışı kabul etmez. Ortodoks teologlarının Latin teologlarını eleştirisi bu tema üzerine dayanır. Ortodokslara göre Katolik geleneği felsefeyi dinselleştirmiş ve İncil yerine okunan Aristo olmuştur.
Sayfa 28 - ayışığıkitaplarıKitabı okudu
"Nasıl yolun başlan­gıcı yol değilse, zamanın başlangıcı da zaman değildir." St. Basil
Reklam
Ortodoks geleneğin kültürel yapısının gerisinde Anadolu'daki Grek ve lokal diğer uygarlıkların etkisi vardır. Sanat, ahlak, mimari, yiyecek-içecek kültürü bu heterojen zeminden gelir. Kilisenin örgütlenme biçimi Bizans'ın (aslında eski Roma'nın) siyasal yapısının etkisindedir. İşte bütün bunların karışımından oluşan şey bizim Ortodoksluk dediğimiz kültürü oluşturur. Bu kültür Kutsal Kitap'ın esini ile kendini gerçekleştirmiş, uhrevi bir boyut, seküler bir boyutta "beden bulmuştur". Bu iki boyutun örtüştüğü yer Ortodoksluğun ortaya çıktığı yerdir. Başka boyutların örtüştüğü bir yerde ortaya çıkan Katoliklikten, Ortodoksluğu ayıran unsurlar da az evvel zikredilen farklı bir geri zeminden kaynaklanır. Hıristiyanlığın en büyük kanadını temsil eden 'Katoliklikten Ortodoksluğu ayıran unsurlar nelerdir?' konusuna geldiğimizde, aşağıdaki türden bir tasnifin fikir vereceği kanaatindeyiz.
Bugün Ortodoks gelenek büyük oranda Slav ve Yunanlı halklar tarafından temsil edilir. Afrika'da Mısır ve Habeş kiliselerinde güçlü etkisi vardır; Ortadoğu'da Süryanilerin bir kısmı Ortodoksluğu seçmiştir. Dünya üzerinde birkaç diaspora Ortodoksluğunu da eklerseniz bütün sayının güç bela 500 milyon civarında olduğunu görebilirsiniz. Bu sayı muhtemelen diğer Hıristiyanların 1/5'ini oluşturacaktır. Ama güçlü kültürü nüfusuna ters orantılı olarak varlığını hala sürdürmektedir. Modern zamanlarda siyasi manipülatörlerin uluslararası ilişkilerde Ortodoks Kilisesi'nin önemini keşfi, mezhebin geleceğini parlak kılacak gibi görünmektedir.
Türkler Anadolu'ya geldiğinde, hiç olmazsa kısmen, kendini tüketmiş bir uygarlıkla karşılaşmışlardı. Bir bakıma Ortodoksluğun kaderi ile Bizans'ın kaderi aynı olmuştur. Türk'lerin İstanbul'u fethinden sonra Rusların Ortodoksluğa hami oluşu esasta semboliktir. "Tsarism"ı (1) Deli Petro'nun oyuncağı idi, Ruslar Ortodoksluğu ancak manipüle etmişlerdi; ama geleneği taşıyıcılık rolü hariç ihya edemediler. Komünizm ise Ortodoksluğun bir anlamda tükenişi oldu. (1) Ortodoks kilisesinin çarlığın egemenliğine mahkum oluşunu ifade eden bir terim.
29 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.