Kendi hakkımızda ve başkaları hakkında düşündüğümüz, söylediğimiz, yazdığımız şeyleri öğrenmemiz ve bilmemiz tek başına yeterli değildir; aynı zamanda sonunda başka insanların da kendileri ve bizim hakkımızda ne düşündüğünden, ne söylediğinden ve ne yazdığından haberdar olmalıyız.
İnsanlık, birbirleriyle tanışma zahmetine katlanmamış akrabalardan oluşur. Farklı kültürlere ait insanlar olarak ve daha genel anlamda, dünyada yaşayan erkekler ve kadınlar olarak birbirimizle nasıl iletişim kuracağımızı öğrenmek zorundayız. Dışlayıcı değil kucaklayıcı biçimde düşünmeyi, konuşmayı, yazmayı ve bir araya gelmeyi nasıl öğrenebiliriz?
Yoruba dilinde, "Atasözleri konuşmanın atlarıdır," denir; bu, karşılıklı konuşmada söz biterse, onu kaldığı yerden devam ettirecek şeyin atasözü olduğu anlamına gelir.
Dakka'da bir kadın berberi, Bengalce bir atasözünü, müşterileri görsün diye aynanın üzerine asmıştı:
"Mutlu bir aile hayatı, iffetli kadınla olur,"
ve sonra kendi adına şu eklemeyi yapmıştı:
"Ama bunun koşulu, yanında iffetli bir erkek olmasıdır."