Bu androjen simayı ne yapmalıydı? Peki ya minimal, fakat aşikar lüks ve zarafet çağrışımını? Ya da bu tuhaf mı tuhaf bakışları? Orada, sfenks gibi duran bir meydan okuma vardı. Belki de bu bakışlar bu problemli zamanlarda Türk kültürünü anlamanın anahtarıydı, içlerinde liberalizm ve askeri yönetim, modernite ve gelenek, kır ve kent, laiklik ve İslam arasındaki çatışmalara dair sorulara yönelen, bir rotayı barındırıyordu.