Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Postmoden Göstergeler Işığında Zeki Müren

Bir Muhabbet Kuşu

Şeyma Ersoy Çak

Bir Muhabbet Kuşu Gönderileri

Bir Muhabbet Kuşu kitaplarını, Bir Muhabbet Kuşu sözleri ve alıntılarını, Bir Muhabbet Kuşu yazarlarını, Bir Muhabbet Kuşu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Son cümle:
Türk toplumunun arada kalmışlığını çözümlemiş bir sanatçı olarak Zeki Müren, kendi ikileminin toplumda kabul görebileceğini de öngö­rebilmiştir. Sahneyi özgürce kullanmış ve var olan heteronormatif yapı­yı yıkmıştır. Türk makam müziğinde olduğu kadar toplumun dayattığı cinsiyet kalıpları üzerinde de dönüşümlere sebep olmuş, gökyüzündeki milyonlarca yıldız'dan biri iken en büyüğü olan güneş'e dönüşmeyi ba­şarmıştır. Türkiye'nin "Sanat Güneşi" Zeki Müren...
Tarih Vakfı Yurt YayınlarıKitabı okudu
Müren verdiği söyleşide mitolojiye ilgi duyduğunu da belirtmiş ve Bodrum Bardakçı Koyu'nun mitolojik hikayesini anlatmıştır: "Burada Hermes ile Afrodit sevişmişler ve çocukları 'Hermafrodit' bu son derece güzel Bardakçı Koyuna gelip yer­lemiş." (Ses, 1967) Cinsel yönelimi ve yaşamı arasındaki ilişkiyi en iyi ortaya koyan hikaye, bu koya yerleşmesi ve medyayla koyun mitolojik hikayesini paylaşmasıdır.
Tarih Vakfı Yurt YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Cinsiyeti veya cinsel yönelimi hep merak edilen Müren'e Hayat dergisinde yöneltilen soruların yanıtları Müren'in farklı ve çoğul kimliğini ortaya koyar: 1-) Erkek olmaktan memnun musunuz? Yoksa, kadın olmak mı is­terdiniz? Erkek olmaktan memnunum. Ancak kolayca cinsiyet değiştirilebilsey­di, 25 yaşına kadar kadın, 25'ten 50'ye kadar erkek, 50'den sonra yine kadın olmak isterdim.
Tarih Vakfı Yurt YayınlarıKitabı okudu
Cumhuriyet sonrası eğlence yaşamındaki üçüncü cin­siyet temsili, Osmanlı eğlence yaşamındaki köçek, tavşan dansçılardan sonra Zeki Müren'in sahnesiyle yeniden canlanmış ve bu görünüm tekrar gündeme gelmiştir. Bedenini gösterisinin bir enstrümanı olarak kullanarak erkek, kadın ve eşcinsellere hitap etmiş, sözel ifadelerini kos­tümleri ve davranışlarıyla süslemiş ve bu anlamda çoğulcu bir kimlik ya­ratmıştır.
Tarih Vakfı Yurt YayınlarıKitabı okudu
Nokta: Sanatçı ruhu ve eşcinsellik arasında nasıl bir bağlantı var? Müren: Eşcinsel anlamında kullanılan "gay" sözcüğünün lugat anlamı "neşeli". Sanat anlamında dünyanın ünlülerini tetkik ettim. Yüzde 80'i, hatta daha da fazlası gay. Demek ki, iki ruhu da taşıyor. Ben buna hata demiyorum, ruh zenginliği diyorum. Hem kadın ruhunu hem erkek ruhunu taşıyıp da bunu rezilliğe dönüştürmemek (...)"
Tarih Vakfı Yurt YayınlarıKitabı okudu
Zeki Müren'in yaşamında sıkıştığı cinsel kimlik ve toplumsal düzen ikilemi şiirlerinde, desenlerine verdiği isimlerde, şarkı sözlerinde ve hatta şarkıları okuyuş üslubunda hep hissedilir bir yakarış ve kedere dönüş­müştür. Solist, besteci, aktör, desinatör ve şair Müren'in, 1974 yılında Ses dergisinde yayınlanan bir şiiri şöyledir:
Tarih Vakfı Yurt YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gazeteci Halit Çapın'ın "Zeki Bey, bir erkeğin kadın giysileri içinde sahneye çıkması o erkeğin erkekliğinden bir şeyler ek­siltir mi?" sorusuna karşılık, "Benim giydiğim elbiseler kadın elbiseleri de­ğildir. Benim giydiğim elbiseler Sezar'ın, Baytekin'in ve Brutus'un giydiği elbiselerdir," der.
Tarih Vakfı Yurt YayınlarıKitabı okudu
Selami Şahin, Müren'in giysileriyle ilgili aralarında geçen konuşmayı şöyle aktarır: "Bu giysileri, bu şekli neden seçtiniz Paşam? diye sordum. 'Selami'ci­ğim,' dedi, 'Müzikte de, yorumumda da Türkçeyi bu denli iyi telaffuz etmekle, giyimimle, okuduğum şarkılarla, yaptığım yorumlarla da yapılmamışı yapmak hedefimdir. Göreceksin, Allah sana uzun ömürler versin. Yıllar sonra birçok sanatçı böyle yapacak, ama ilkler unutulmaz. Taklit­ler asıllarını yaşatır.'
Tarih Vakfı Yurt YayınlarıKitabı okudu
Mini şort-etek giyerek izleyici karşısına çıkan Zeki Müren, Romalı Jül Sezar'ın da böyle giyindiğine atıfta bulunur. Postmodern dünyada var olan "eklektisizm"i vurgulayan bu söylem, 1960'ların toplumsal cinsiyet kurgusu ve kıyafet algısından farklı olduğu için "aykırı"dır, ancak günü­müzde "nostaljik" bir algı yaratır.
Tarih Vakfı Yurt YayınlarıKitabı okudu
Murat Bardakçı, Müren'in ses rengindeki farklılığın dikkat çekici ol­masını şu sözlerle açıklamıştır: "Zeki Müren'in sesi mükemmel mi idi? Hayır! Değişik bir sesti ve değişik gelmesinin sebebi, tınısının hünsa olması, yani içinde hem erkek hem de kadın tınısının bulunmasıydı. Halkın merakını çeken, hatta hayran bırakan tarafı, sesinin o zamana kadar örneği pek işitilmemiş olan bu özelliği, yani 'hünsalığı' ve sahnede kıyafet­leri idi."
Tarih Vakfı Yurt YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Türkiye'de popüler kültürün 1950'li yıllarına bakarken, sanat hare­ketlerinin yanı sıra toplumdaki kültürel değişim ve dönüşümün de ele alınması gerekir. Bu yıllar, Türkiye'nin siyasal, ekonomik ve kültürel açı­dan değişimler yaşadığı, toplumsal olarak dönüştüğü bir dönemdir.
Tarih Vakfı Yurt YayınlarıKitabı okudu
Osmanlı dönemi eğlence yaşamının önemli unsurlarından köçeklik, gerek kadına, gerekse erkeğe ait nitelikleri bünyesinde barındırdığı için bu iki cinsiyeti birbirine bağlaması sebebiyle, toplumsal anlamda işlevseldir
Tarih Vakfı Yurt YayınlarıKitabı okudu
Bir kültürde iki cinsiyet arasındaki biyolojik farklara dayalı olguları ve ayrıntıları belirtmek üzere "toplumsal cinsiyet" (gender) kavramı ortaya çıkmıştır. Toplumsal cinsiyet kavramı, her ne kadar biyolojik farklılığa dayanan ayrımlar ile oluşuyor gibi gö­rünse de, aslında kültürel olarak inşa edilmiş ve değişken fikir kalıplarını bir araya getirmiştir. Kadın ve erkek kimlikleriyle ilişkilendirilen özellik­lerin keyfiliğine rağmen, literatürde "tüm çağdaş toplumların bir derece­ye kadar ataerkil olduğuna ve kadının boyun eğme derecesinin çeşitlilik gösterdiğine" dikkat çekilir. Bu alandaki temel ayrım, biyolojik cinsiyet ve toplumsal cinsiyet tanımlamaları arasındadır.
Tarih Vakfı Yurt Yayınları ~Kitabı okudu
Çoğul cinsiyet temsillerinin yüzyıllarca pek çok toplumda gizli ya­şanması sebebiyle, araştırmalar son yüzyılda gelişmeye başlamıştır. Ele alınması gereken somut bir örnek, Osmanlı'da eğlence hayatının vazge­çilmez bir parçası olan çengi, köçek ve tavşan dansçılarıdır.
Tarih Vakfı Yurt Yayınları ~Kitabı okudu
Toplumsal cinsiyet kavramı, her ne kadar biyolojik farklılığa dayanan ayrımlar ile oluşuyor gibi gö­rünse de, aslında kültürel olarak inşa edilmiş ve değişken fikir kalıplarını bir araya getirmiştir. Kadın ve erkek kimlikleriyle ilişkilendirilen özelliklerin keyfiliğine rağmen, literatürde "tüm çağdaş toplumların bir derece­ye kadar ataerkil olduğuna ve kadının boyun eğme derecesinin çeşitlilik gösterdiğine" dikkat çekilir. Bu alandaki temel ayrım, biyolojik cinsiyet ve toplumsal cinsiyet tanımlamaları arasındadır.
Tarih Vakfı Yurt Yayınları ~Kitabı okudu
20 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.