Sayfa Sayısına Göre Bir Roman Kahramanı Orhan Veli Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Bir Roman Kahramanı Orhan Veli sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Bir Roman Kahramanı Orhan Veli kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Orhan, avuçtaki nasırın ne demek olduğunu işte o gün anladı. O günden sonra alınlarından şıpır şıpır ter akan, avuçları nasırlı Çamur İhsanları, Çolak İsmailleri, Karpuzcu Tahsinleri kıyasıya sevdi. Ölünceye kadar sevdi.
Oktay Samih Rifat da Gazinin bütün bir tarih olan gözleri karşısındaki intibalarını şöyle kaydetmiştir:
- Başımızdan öyle emsalsiz dakikalar geçer ki, biz o an için onları istediğimiz gibi yaşıyamayız. Ben de öyle oldum. İmtihan kapısında başlayan heyecanım Büyük Gazinin karşısında da devam etti. Büyük Gazi inkılâbı ışıklı gözlerinde hulâsa eden Büyük Adam tarih, ve onun nesli gençlerinden olmakla müftehir ben mavi bakışlarının hâlâ tesiri altındayım.
Ordinaryüs Profesör Doktor Aydın Sayılı, Mustafa Kemal'in büyük bir isabetle öngördüğü gibi, bilim dünyasında yerini almıştır. Cebinizde 5 TL varsa çıkarıp arkasına bakın, lisede Oktay Rifat ve Orhan Veli'nin sınıf arkadaşı olan bu değerli bilim adamının resmini göreceksiniz.
"PTT Umum Müdürlüğü, Telgraf İşleri Reisliği, Milletler Arası Nizamlar Bürosu"nda çalışmaya başladığını yazar. Araştırmacılar 1938-1941 yılları arasında bu büroda çalıştığını belgelemişlerdir. Belgelere göre Orhan Veli'nin memurluğa pek de uygun olmadığı ortadadır; ya da bir nedenle izin alır, ya işe geç kalır ya da mazeretsiz olarak hiç gitmez (MEB, s. 20-60). Uyum sağlayamadığı memurluktan ayrılışı "Güzel Havalar" adlı meşhur şiirinde şöyle yer bulur:
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki* memuriyetimden
* PTT'deki bürosu Evkaf apartmanı'ndadır.
Sayfa 55 - Yapı Kredi Yayınları, 1. baskıKitabı okudu
Garip, sadece şaşırtıcı, acayip anlamına gelmiyor, gurbette kalmışa da yakışıyordu. Zaten o dönemde Orhan ve arkadaşları da biraz kural dışı, biraz gurbette kalmış gibiydiler.
Garip şairlerinin liseden arkadaşı olan Şinasi Baray o yıllarda Ankara'nın ünlü lokallerinden "Üç Nal"ın sahibidir. Babaannesinin Karağolan'daki konağının eskiden ahır olan bodrumunda açmıştır bu lokali. Melih Cevdet'in aktardığına göre yaman bir sanat yeteneği olan Şinasi, lisede tiyatro dekoru yaparmış ve lokalinin dekorasyonunu da kendisi yapmış. Babaanne açılıştan bir gün önce "Üç Nal"ın düzenlemesini görmeye gelir. Orhan Veli'de oradadır, bir direğe dayanmış içkisini yudumlamaktadır. Kadıncağız direğe bakarak istem dışı mırıldanır: "Eskiden merkebi oraya bağlardık."
Garip şairlerinin liseden arkadaşı olan Şinasi Baray o yıllarda Ankara'nın ünlü lokallerinden "Üç Nal" ın sahibidir. Babaannesinin Karaoğlan'daki konağının eskiden ahır olan bodrumunda açmıştır bu lokali. Melih Cevdet'in aktardığına göre yaman bir sanat yeteneği olan Şinasi, lisede tiyatro dekoru yaparmış ve lokalin dekorasyonunu da kendisi yapmış. Babaanne açılıştan bir gün önce "Üç Nalın düzenlemesini görmeye gelir. Orhan Veli de oradadır, bir direğe dayanmış içkisini yudumlamaktadır. Kadıncağız direğe bakarak istem dışı mırıldanır: " Eskiden merkebi oraya bağlardık."