“Bir gün Yahya Kemal’le konuşuyordum. Bana Apartmanları göstererek dedi ki: ‘Köşkleri var, arabaları var fakat hiçbir zaman bizim duyduklarımızı duyamıyorlar, bizim düşündüklerimizi düşünemiyorlar. Biz düşünüyoruz, düşünülmüş halde kendilerini anlatıyoruz; yine de anlamıyorlar.”