Bir Roman Kahramanı Orhan Veli
Haluk OralEn Eski Bir Roman Kahramanı Orhan Veli Gönderileri
En Eski Bir Roman Kahramanı Orhan Veli kitaplarını, en eski Bir Roman Kahramanı Orhan Veli sözleri ve alıntılarını, en eski Bir Roman Kahramanı Orhan Veli yazarlarını, en eski Bir Roman Kahramanı Orhan Veli yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Garip'in Doğuşu
"PTT Umum Müdürlüğü, Telgraf İşleri Reisliği, Milletler Arası Nizamlar Bürosu"nda çalışmaya başladığını yazar. Araştırmacılar 1938-1941 yılları arasında bu büroda çalıştığını belgelemişlerdir. Belgelere göre Orhan Veli'nin memurluğa pek de uygun olmadığı ortadadır; ya da bir nedenle izin alır, ya işe geç kalır ya da mazeretsiz olarak hiç gitmez (MEB, s. 20-60). Uyum sağlayamadığı memurluktan ayrılışı "Güzel Havalar" adlı meşhur şiirinde şöyle yer bulur:
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki* memuriyetimden
* PTT'deki bürosu Evkaf apartmanı'ndadır.
Sayfa 55 - Yapı Kredi Yayınları, 1. baskıKitabı okudu
Dost Listesi: Adresler
"Tarihinin de eskiliğine bakarak, kendimi, bu mektubun benimki alınmadan yazılmış bir mektup olduğuna yani bir cevap olmadığına inandırmaya çalıştım."
Sayfa 82 - Yapı Kredi Yayınları, 1. baskı, Biribi diye adlandırdığı arkadaşına mektuptanKitabı okudu
Dost Listesi: Adresler
Orhan Veli bir roman yazmayı planlamıştı :"Dünyalarının Dışında". Ne yazık ki epeyce kısmını yazdığını söylediği bu romandan elimizde küçük bir mavi defter yaptığı kapak tasarımı, kitabı tanıtan birkaç söz (belki bir ilan tasarımı) ve yine birkaç satırlık taslaktan başka bir şey yok.
...
Ama romanın ilk cümlesini yazmış:
Değirmen deli deli dönmeye başladı mı hava poyrazladı demektir.
Mektupta romanı anlatan satırları tekrar tekrar okuduğumda, "Türk Edebiyatı'nın yazılmamış en güzel romanı" dedim içimden. Orhan Veli'nin bir şiiri romanın adını hatırlatarak biter:
Yoksa biz...
Biz bu dünyadan değil miydik?
Orhan Veli, bu şiiri yazarken romanını da düşünüyordu tabii. Bu durumda şiirin tamamını okumamızda yarar var:
GİDERAYAK
Handan, hamamdan geçtik,
Gün ışığındaki hissemize razıydık;
Saadetinden geçtik,
Ümidine razıydık;
Hiçbirini bulamadık;
Kendimize hüzünler icadettik,
Avunamadık;
Yoksa biz...
Biz bu dünyadan değil miydik?
Sayfa 92 - Yapı Kredi Yayınları, 1. baskıKitabı okudu
Dost Listesi: Adresler
Romanım -ki epeyce bir kısmını yazmışım- baştan aşağı bu bahanelerin mahsulûdür. İsmi "Dünyalarının Dışında"... Dünyada dünyalarının dışında yaşayanlar o kadar çok ki buna herkesin romanı demek kabil. Goethe nâm boktan şair Verter nam boktan eserini yazmakla içini sıkan ölüm arzusundan kurtulmuş. Bilmem ki bu yazacağım roman benim ve bana benzeyen birkaç ahbâbımın, dünyalarımızın dışında kalmaktan mütevellid, ıztırabımızı bir parça tahfif edebilecek mi? Dünyalarının dışında kalmış insanların ıztırabları da çok. O kadar ki bunu bir kitaba değil, birkaç kitaba bile sığdırmak mesele.
Sayfa 88 - Yapı Kredi Yayınları, 1. baskı, Biribi diye adlandırdığı arkadaşına mektuptanKitabı okudu
Dost Listesi: Adresler
15 Nisan 1949 tarihli Yaprak'ın 8. sayısında yayımlanan "Öğleden Sonra" adlı hikâyede yazmayı düşündüğü romanın ismi geçer. Üsküdar'da dört şeker sandığından meydana getirilen bir tezgahta balık pişirilen küçük bir yeri anlatır. Baba pişirme işini, kambur kızı da servis ve bulaşığı hallederken o kadar doğaldırlar ki:
"Onların dünyası bu. Kendi dünyalarının içindedirler. Bütün rahatsızlıklar, insanların kendi dünyalarının dışında kalmalarından geliyor."
Sayfa 94 - Yapı Kredi Yayınları, 1. baskıKitabı okudu
Dost Listesi: Adresler
Terhisimizin yakın olduğundan bahsediyorsun. Hiç ümidim yok. Mektubunun tarihi oldukça eski. Buna rağmen terhis hakkında ümit verici birşey duymadım.
Sayfa 98 - Yapı Kredi Yayınları, 1. baskı, Biribi diye adlandırdığı arkadaşına mektuptanKitabı okudu
Bella
"Saadet onun nerede olduğunu bilmemektedir. Halbuki ben saadetimin nerede olduğunu biliyorum. Mesut olmama imkân var mı?" demiştim. Nerede olduğunu bildiğim saadet erişemeyeceğim bir yerde değil, geçtiğim bir yerde. Artık oraya dönemem.
Sayfa 145 - Yapı Kredi Yayınları, 1. baskı, Bella'ya mektuptanKitabı okudu
yaprak
Bu dört sanatkârı niçin bu kadar büyük görüyorum diye düşündüm. Nedir onlarda hoşuma giden? Nedir ortak olan özellikleri? Çok iyi biliyorum, onlarda gerçek olan birşey var. "Nasıl oynarsam güzel olur?" demiyorlar; "nasıl oynarsam gerçek olur?" diyorlar. Gerçeği de halka bakmak, halkı duymak suretiyle buluyorlar.
Demek, tasası gerçek olan sanâtkar, halkı çiğneyemiyor. Halkla gerçek bir daha kucak kucağa.
Sayfa 181 - Yapı Kredi Yayınları, 1. baskıKitabı okudu
Nahit Hanım
Bunu da halimin vaktimin iyi olduğundan söylüyorum sanma. Vaziyetim berbat. Mesela bu mektubu posta ile gönderemeyeceğim her halde. Bugün Dora'yı arayacağım. O yarın sabah Ankara'ya gidiyor. Onunla göndermeye çalışacağım.
Sayfa 203 - Yapı Kredi Yayınları, 1. baskıKitabı okudu
Fuat Ömer Keskinoğlu
İlginç bir kişik olduğu kesindir Fuat Ömer'in. Nurullah Ataç'ın evinde otururken eve giren ve fark edildiğinde kaçan hırsızın peşinden koşarak yakalayıp, hırsızlık yapmaya girdiği evde rakı masasına oturtacak kadar ilginç bir kişilik.
Sayfa 220 - Yapı Kredi Yayınları, 1. baskıKitabı okudu