Ne güçtü bu insanları anlamak. Sadece varlıkları kendilerine yetemeyen zavallı canlılardı hepsi. Devamlı bir şeylerin peşinde koşan, kendi kendilerine yaşama ve dünyaya anlamlar yükleyip, kendi yarattıkları kavramların altında ezilen ahmaklar yığınıydılar işte. 'Aşkmış, peh; maceraymış, peh; tarihmiş, peh...' Her biri sonunda yaşar ve ölürdü tıpkı bizler gibi; fakat yine de her biri bunun ardında yüce anlamlar aramaktan vazgeçmezdi.