Şunu iyi bil ki, sen Allahın nazargahı olan bir gönlü incitir, kırarsan, Kâbe'ye yaya olarak gitsen, kazandığın sevap gönül kırmanın günahını dengelemez.
"Bir sinek, küçük bir su birikintisi üzerindeki saman çöpüne konduğunda kendisine büyük bir mevki biçerek kaptanlık hevesine düşer.
Zavallı sinek der ki: Denizi de gemiyi de en iyi ben bilirim.
Ey küçücük hacmini bir sinek gözüyle seyreden kişi! Azrail, altındaki saman çöpünü çektiği zaman halinin nice olacağını hiç düşünmez misin ?"
● Hazret-i Mevlânâ bu konuyu izah ederken şöyle buyurur:
" Kuş ancak kendi cinsiyle uçar. Kendi cinsinden olmayanlarla görüşmek, âdeta mezara girmek gibidir."
" Her cins, kendi cinsini çekerken, zarif bir ceylan, eşek ve öküzlerin içinde nasıl yaşayabilir?.."
● Bütün beraberlikler, müşterek dünyaların müşterek fikir ve anlayışları çerçevesinde tahakkuk eder. Birbirine zıt âlemlerde yaşayanlar, mecbûri olarak bile bir araya gelseler, ölümden daha acı ıstıraplar içinde kıvranırlar.
● Nitekim âyet-i kerimede buyrulur:
" İyiler iyiler için, kötüler de kötüler içindir..." (en-Nûr, 26)
● İmâm-ı Gazâli Hazretleri, bu gerçeği ifade etmek üzere, sadece hastalıkların ve mikropların değil, hallerin, ahlâk ve huyların da sirayetlerine işâret etmekte, iyilerle beraber olana iyilik, kötülerle beraber olana da kötülük yansıyacağını belirtmektedir.
● Nitekim hadîs-i şerifte buyrulur:
" İyi arkadaşla kötü arkadaşın misâli, misk taşıyanla, (demirci dükkanında) körük çeken insanlar gibidir. Misk sahibi, ya sana kokusundan verir veya sen ondan satın alırsın. Körük çekene gelince, ya elbiseni yakar, yahud da sen onun pis kokusunu alırsın!.."
● Halk ağzında darb-ı mesel hâline gelen "Kör ile yatan şaşı kalkar." ifadesi, bu hakikati terennüm eder. Çünkü enerjik karakterlerde sirâyet özelliği vardır.
Hazret-i Mevlânâ buyuruyor:
" Akıllılar önceden ağlar, sonunda tebessümlere gark olurlar. Ahmaklarsa, önceden kahkahalara boğulur, sonra da başlarını taşlara vurarak ağlarlar. Ey kişi! Firasetli olup işin sonunu başlangıçta iken gör de cezâ gününde pişmanlık ateşiyle yanıp tutuşma!.."