Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Tevhid Hareketi Olarak İslam

Muhittin Bozkurt

Bir Tevhid Hareketi Olarak İslam Gönderileri

Bir Tevhid Hareketi Olarak İslam kitaplarını, Bir Tevhid Hareketi Olarak İslam sözleri ve alıntılarını, Bir Tevhid Hareketi Olarak İslam yazarlarını, Bir Tevhid Hareketi Olarak İslam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Merhum Dr. Şeriati’nin belirttiği gibi İslamiyet insanlığın ortak değerlerine katkılarda bulunmuş, hurafelerle boşa harcanan onca emeği, enerjiyi, zamanı insanlığın yararına olacak şekilde yönlendirmiştir. “İslam, batıl inançlara karşı çıkmış ve onu bir çırpıda o zamanki dünyanın geniş alanından temizlemiştir. O, din ile batıl inanç arasında açık bir çizgi çizmiştir. Fakat batıl inanç birçok Müslümanın ruh ve evinde rahat sığınma bulmuştur, daha sonra ise çeşitli muskalar şeklinde vb. tam bir din ticaretine dönüşmüştür. Eğer din batıl inancı yok edemezse batıl inanç dini yok edecektir.”
Şeriati’nin deyişiyle, “Tevhid dininin en belirgin özelliği; devrimci olmasıdır. Şirk dininin en belirgin özelliği de muhafazakar ve saptırıcı olmasıdır.”
Reklam
153 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Evet "La!" diyenler kurulur ancak. Başlangıcın manifestosu budur ve bu olmalıdır. Nitekim Efendimiz de nubuvvetin ilk zamanında, " La ilahe illallah!" diyen kurtulur dememiş miydi. Evet günümüzde 8. yy Arap Yarımadasından ve o günün dünyasından daha çok put var. Bu putlar daha dehlikeli. Daha sinsi ve daha zehirli . Tek bir panzehiri var o da "La!" haykırışı. Mutlaka okuyun. Keyifli, düşündürücü bir okuma olacaktır..
Bir Tevhid Hareketi Olarak İslam
Bir Tevhid Hareketi Olarak İslamMuhittin Bozkurt · Düşün Yayıncılık · 20143 okunma
Hz. Ali'nin şöyle dediği rivayet edilir: "İnsanlar insanlıkta, Müslümanlar dinde kardeşimizdir..."
Aliya İzzetbegoviç, tek kişiye dayalı bir yönetim tarzına karşı çıkar ve demokrasi ile diktatörlüğü karşılaştırarak şu sonuca varır: "Diktatörlük günahı yasaklasa bile ahlâksızdır, demokrasi ona izin verse bile ahlâklıdır. AHLÂKÎLİK ÖZGÜRLÜKTEN AYRILMAZ. ANCAK HÜR FİİL AHLÂKÎ FİİLDİR. Bir diktatörlük özgürlüğü, dolayısıyla seçme özgürlüğünü ortadan kaldırmak sûretiyle, kendi temellerinde ahlâkîliğin nefyini içerir..."
Reklam
... Nietzsche'nin kaleminden İslâm için övgü dolu bir yazı okuyacağım hiç aklıma gelmezdi. Nietzsche, Endülüs Emevî İslâm medeniyeti için şöyle yazıyordu: "Hristiyanlık bizi antik kültürün mirasından etti, daha sonra İslâm kültürünün mirasından etti. Aslında duygu ve zevk olarak bize Roma ve Yunanistan'dan daha yakın olan İspanya'nın olağanüstü Mağribî kültür dünyası ayaklar altında ezildi. Bunların ne tür ayaklar olduğunu söylemiyorum. Neden? Çünkü oluşumları soylu, erkekçe içgüdülerine borçluydu, çünkü yaşama evet diyordu; ayrıca Mağrib yaşamının ender bulunan ve rafine edilmiş değerleriyle!!! Daha sonra Haçlılar, önünde secde etmenin onlara daha çok yarayacağı bir şeyle savaştılar. Kendilerinin ve 19. Yüzyılımızın bile karşısına çok fakir, çok geç çıkabilecek olan bir kültürle... Kuşkusuz ganimet istiyorlardı: Doğu zengindi... Tarafsız olmalı! Haçlı seferleri had safhada korsanlıktan başka bir şey değil!. (Friedrich Nietzsche, "Deccal", (s. 85), Sis Yayıncılık, İstanbul Nisan 2013)
Bir dinin, inancın, ideolojinin müntesiplerinin ortaya koyduğu kimi yanlış davranışları o dine, inanca, ideolojiye mâl etmek doğru bir saptama olmaz.
Lâ... Her şeyin başladığı Hira'dır... ... Lâ.. Öze dönüştür, hak ve hakîkâti iman ile kucaklayıştır.. ... Her şey iki harf, tek hece ile başladı: "Lâ"...
... Zirâ halk kitlelerinin bilinçlenmeye ve aydınların imana ihtiyacı var.
Reklam
Allah, kendisine sorumluluk bilinciyle teslim olmuş bir arif ister, Cennet müşterisi değil.
Kur'ân'ın mesajı herhangi bir ırkı, bir imtiyazlı grubu, bir dinsel statüyü ya da bir kültürü öne çıkarmıyordu. Aksine her dönemde, her coğrafyada halkın büyük bir çoğunluğunu oluşturan zayıfları ve ezilmişleri öne çıkarıyordu...
Resul şöyle der: "Ey Rabbim! Gerçekten benim kavmim bu Kur'ân'ı terk etti." Furkan Sûresi/30. Âyet...