Biyografiler hakkında uzman sayılmam ama iyi bir biyografiyi ayırt edecek kadar çok biyografi okudum. Ve Can Dündar gayet iyi bir biyografi sunmuş bizlere. Son derece tarafsız ve çok düzgün bir şekilde hazırlanmış. Hiçbir zaman atlaması yok. Doğumundan başlayıp, aile soyunu ve aile hayatını, okuduğu ilkokulu, sakatlık yıllarını, Galatasaray Lisesi'ne gidişini, orada sosyalleşmesini, üniversiteyi yarım bırakışını, ameliyat oluşunu, gazetecilik tutkusunu, eşiyle tanışmasını ve uğruna ömrünü adayacağı gazetecilik ve belgeselcilik yıllarını gayet sade ve zevkli şekilde anlatıyor.
Birand'ın başarıları anlatıldığı kadar zaafları da anlatılıyor. Ne hayran ediyor, ne nefret ettiriyor. Hiç evirip çevirmeden, düz, dümdüz bir şekilde anlatıyor Birand'ı. Bir başarı hikayesinin ardını, hiç vazgeçmemenin ve daima çalışmanın sonuçlarının mutlaka başarı olacağını yüzümüze çarpıyor.