Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Birgivi Vasiyetnamesi - Kadızade Şerhi

İmam Birgivi

Birgivi Vasiyetnamesi - Kadızade Şerhi Sözleri ve Alıntıları

Birgivi Vasiyetnamesi - Kadızade Şerhi sözleri ve alıntılarını, Birgivi Vasiyetnamesi - Kadızade Şerhi kitap alıntılarını, Birgivi Vasiyetnamesi - Kadızade Şerhi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sebeblere güvenmek olmaz. Çünkü; eşyaya te’sir eden yalnız Allahu Teala’dır. Olabilir ki o güvendiğin sebebleri yok eder ve yerine düşünmediğin sebebleri yaratır.
Sayfa 186Kitabı okudu
(Bütün insanlar çıplak, yalınayak ve başı kabak kabirlerinden kalkarlar). Herkes dünyadaki boyu ve şekli üzere yerden çıkar. Hepsinden önce, Peygamberimiz Muhammed «aleyhisselâm» mübarek kabrinden kalkar. Sonra diğer peygamberler, sonra Medînede olanlar, sonra Mekkede bulunanlar, sonra diğer yerlerde olanlar kalkar. Âhirete inanmıyan kâfirler şaşıp, bizi mezarlarımızdan kaldırıp, dirilten kimdir dedikleri zaman: «Bu dirilme gü- nü. Allahü teâlânın va'dettiği kıyâmet günüdür, peygamberlerin haber verdiği ve doğru söyledikleri yevm-i cezâdır» [karşılık günüdür] cevâbı verilir. Bugün öyle heybetli, öyle dehşetli bir gündür ki, gökte ve yerde bulunanların hepsi ondan korkarlar. Sakınırlar.
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
Hadis-i şerifte bildirildi ki: «Birbirlerini Allah için sevenler, âhirette nûrdan minberler üzerinde otururlar. Elbiseleri nurdandır, Yüzleri gayet nurludur. Onlar peygamber ve şehidlerden değildirler. Fakat onlara gıbta olunur. Onlar beğenilir. Bunlar, dünyada birbirlerini Allah rızası için seven, yardım eden yakınlık gösteren ve birbirlerini Allah için ziyâret edenlerdir» buyuruldu.
Sayfa 179Kitabı okudu
Âmin.
Allâhü Teâlâ kusurlarımızı affeylesin! İbadetlerimizi kabul eylesin! Her iki dünyadaki sevdikleri ile bulundursun. Kalplerimizi ehl-i sünnet itikâdı ile âzâlarımızı şeriata uygun amel ile ziynetlendirsin. Kendi sevgisini, Habibi (sallallahü aleyhi ve sellem)'in sevgisini, Ehl-i Beytin ve her biri birer hidayet yıldızı olan ashâb-ı kiramın (Rıdvânullahi Teâlâ Aleyhim), âlim ve evliyâ kullarının sevgisini kalplerimizde arttırsın. Hakkı hak, bâtılı bâtıl olarak tanıtsın. Âmin!
«Bir kimse, kabristanda onbir defa Ihlâs okuyup, sevâbını ölülere bağışlarsa, ölüler sayısı kadar ona sevab verilir» diye hadîs-i şerîfte bildirilmiştir.
Sayfa 302Kitabı okudu
Muhammed aleyhisselâmın ümmetinin diğer ümmetlerden üstünlüğü, emr-i mâruf ve nehy-i münker etmek sebebiyledir. Emr-i mâruf ve nehy-i münker edenlere Allahü teâlâ yüksek dereceler verecektir. Bir şehirde fısk âşikâre olsa, Allahü teâlâ o şehirde bulunanların hepsine musîbet gönderir. Çocuklarına ve hayvanlarına da musībet gelir. El ile nehy-i münker etmek devlet reislerinindir. Dil ile nehyetmek âlimlerin vazifesidir. Kalb ile nehyetmek diğer mü'minlerindir demişlerdir. (Emri ma'ruf, nehy-i münker demek iyiliği emretmek, kötülükten nehyetmek demektir.)
Sayfa 266Kitabı okudu
Reklam
Ehl-i Sünnet îtikadında, Allahü teâlânın zâti ve sıfatları diğer zât ve sıfatlardan tamamen ayrı ve başkadır. Asla bir şeye Varlıkların den münezzehdir. (Gökte ve yerde değildir, mekândan münezzehdir.) Çünkü, mekân [yer] cismin bulunduğu mevhuma denir. Allahü teâlâ cisim ve cismanî olmaktan beri'dir. Mekân ve zaman onun şânına muhâldir. Cismin özelliklerinden münezzehdir.
Bu ma’rifet (Allahu Teâlâ’yı tanımak) bütün vâcib ve farzlardan önce farzdır.
Bir kisme peygamberlerin sünnetlerinden birini kabûl etmese, veya ayıplasa veya beğenmese kâfir olur. Özellikle (delil ile bilinen ve sünnet olduğu tevâtür hâlinde olan, misvak kullanmak), ezân, ikâmet, itikâf ve namazın sünnetleri gibi olan sünnetler.
Sayfa 237Kitabı okudu
Reklam
Asâkirin Enes bin Mâlikten «radıyallahü anh» bildirdiği hadîs-i şerîfte: «Bir kimse Allah rızası için bir mü'minin işini görse, dünyanın ömrü kadar, ki yedi bin yıldır gündüz oruç tutmuş ve gece kılmış kadar sevab verir» buyuruldu.
Sayfa 224Kitabı okudu
Buhârî ve Müslimde Ebû Hüreyrenin «radıyallahü anh» bildirdiği gibi bir hadîs-i şerifte buyuruluyor ki: Yedi sınıf kimseyi Allahü teâlâ (mahşer günü) Arş gölgesinde bulundurur: 1- Âdil devlet başkanları, 2- Gençliklerini ibâdetle geçirenler, 3- Mescidlerde cemaatle namaz kılanlar ve kalbleri mescidlere gitmeye bağlanıp, namaz vaktini gözetenler, 4-Allah rızası için birbirlerini sevenler ve sevişerek ayrılanlar. 5-Güzel bir kadın kendine çağırdığı zaman Allahü teâlâdan korkup günah işlemiyenler, 6- Sağ eliyle fakirlere sadaka verince, sol eli görmiyenler [yâni riyâdan çok sakınanlar). 7- Yalnız iken Allahü teâlâyı zikredip, anınca Allah korkusundan ağlıyanlar.
Sayfa 122Kitabı okudu
Şerhi's-sudûr kitabının, ölüm korkutucusu bölümünde 'yazılıdır. Peygamberlerden «aleyhimüsselâm» biri melekü'l-mevte [yâni can alıcı meleğe] sorup, senin haber vericilerin var midır? İnsanlar senin geleceğini onlarla anlasınlar, günahlardan sakınıp, ölümden korksunlar dedi. Melekü'l-mevt dedi ki: Benim çok habercilerim vardır. Bütün hastalıklar ve ağrılar ve ihtiyarlık benim habercilerimdir. Bir kimse bunlardan ibret almazsa, tevbekâr olmazsa, ona geldiğim zaman, sana birbiri arkasından haberciler gelmedi mi? Niçin uyanmadın? Ben bir haberciyim ki, benden haberci gelmez, derim.
Sayfa 284Kitabı okudu
Velî şu kimseye denir ki, Allahü teâlâya ve sıfatlarına âit mârifetleri bilen, ehl-i sünnet îtikadını iyice öğrenip kabûl eden, dâima tâat ve ibâdetle olup, günahlardan sakınan ve hattâ mübahlardan lezzet alma, onları isteme ile bile meşgul olmıyan kimsedir.
Doğru haberlerde geldi ki: Ömer bin Hattab «radıyallahü anh» halife iken Sâriye hazretlerini kumandan yapıp, Diyarıbekir tarafına göndermişti. Bir zaman bu gidenlerden haber gelmedi. Bir gün Hazret-i Ömer, Medîne-i münevverede hutbe okurken, keşif yoluyla, Hazret-i Sâriyenin bir dağın yakınında konduklarını, düşmanların ise dağın arkasından taarruza geçeceklerini gördü. Hutbeyi kesip hemen: «Ey Sâriye dağa dikkat et, düşman geliyor» buyurdu. O anda Sâriye keşif yoluyla Hazret-i Ömer'i gördü. Sözünü duydu. Hemen askeriyle düşmandan önce dağa çıkıp Allahü teâlânın izni ile düşmanı yendi. Kerâmetin haddi ve hesabı yoktur. Seleften ve haleften tevatür ile o kadar kerâmetler bildirilir ki, asla inkâr ve şübhe etmeye mecâl kalmaz.
250 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.