Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Birinci Dünya Savaşı’nda Bir Yedeksubayın Anıları

Faik Tonguç

Sayfa Sayısına Göre Birinci Dünya Savaşı’nda Bir Yedeksubayın Anıları Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Birinci Dünya Savaşı’nda Bir Yedeksubayın Anıları sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Birinci Dünya Savaşı’nda Bir Yedeksubayın Anıları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Doğru sözler susmuş, ikiyüzlüler, dalkavukların sesleri her şeyden daha çok yükselmiş; ilim, fen, hiçe sayılmış, maceracılar iktidara geçmiştir. Neticede Türklüğün büyük Kafkas Ordusu bu hataları canıyla ödemiştir." Aziz Samih
Reklam
Bilinmezdi ki bu taaruzlara nasıl dayanabiliyorduk? Düşman tarafından kalkan bir sis bulutu bize kadar geliyor, sanki doğa da düşmana kolaylık gösteriyordu.
Bu topraklar kolay kazanılmadı...
Açlığın tesiriyle bazı neferler, nişan almak, silah atmak şöyle dursun, kuru gürültü yapmak için bile mekanizmayı çevirecek gücü bileğinde bulamıyordu. Yüreğim sızlayarak bu durumu bölük kumandanına bildiriyor, birer parça ekmek bulup göndermesini rica ediyordum. Ekmek işinde kimsenin elinden bir şey gelmeyeceğini de biliyordum.
Gösteriş budalaları...
Olgun, gerçekten aydın, iyi öğrenim ve terbiye görmüş kafalar, bu gibi gösterişlerden zevk duymazlar.
Hiçbir şey değişmemiş gibi...
İngiltere Kralı, Hindistan İmparatoru, dünyanın beşte biri üzerinde bayrağı dalgalanan zat, eski model bir otomobilde şoförün yanındaki yaverle Londra sokaklarında halktan hiçbir farkı olmadan dolaşır. Bizde ise, belki doğulu olmanın sonucu, fırsatını yaklayan her büyük adam, saltanatla yaşamak zevkinden kendini alamıyor, basit kafalı olduklarını herkese ilan edip duruyorlar.
Reklam
''İnsanlık bütün gelişmesini ve saadetini düşünmeye borçludur.''
Türkülerin hikayesini bilmek lazım...
"Hey onbeşli onbeşli Tokat yolları taşlı Onbeşliler gidiyor Kızların gözü yaşlı." Yeni gelen neferlerden dinlediğim bu türki, şunu demek istiyor: Cepheye onaltı yaşındaki çocuklar geliyor, böyle giderse, ergenlik yaşıyla askere alınma zamanı aynı yıla rastlayacaktır. Yani Türk köylüsünün soyu tükenmektedir.
Pek açık bir gerçektir ki olgun kafalar gösterişten haz duymazlar.
Sayfa 150 - iş bankasıKitabı okuyor
Reklam
Halen geçerli bir tespit...
Demek ki esaslı bir yurtseverlik terbiyesi bizde pek azdı. Halk tabakalarında daha çok göze çarpan bu duygular, makam, mevki yükseldikçe kendi nefislerinden başka bir şey düşünemez bir hale geliniyordu.
Sayfa 220Kitabı okudu
Medeniyet kervanında geri kalmış milletlerin içinden çıkan aydınlar ordusu ne kadar güçlü olursa, o milletin geleceğinin de o kadar sağlam temeller üzerine kurulmuş olacağından şüphe yoktu.
Sayfa 229Kitabı okudu
Dedikodulardan, kavgadan, gürültüden uzak, sakin bir köşeye çekilerek, "Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, kendi eflâkimde tâir" olmak saadetine erişebilecek miyim?
Sayfa 231Kitabı okudu
Çar vs Abdülhamid
Çarın keramet ve evliyalığına inandığı Rasputinleri bulunuyor, Abdülhamid'in de veliliğine inandığı Ebülhüdaları vardı... Birisi mutaasıp bir Hristiyan ise de, her şeyden önce Rusluk ve Slavlık, ırkçılık, milliyetçilik siyasetine hâkimken; ikincisi, sarayında okullu subay bulundurmaktan korkan, yenilik düşmanı, muhafazakâr, yobaz düşüncelidir. Etrafına topladığı insanlar da aynı karakter sahibi, milliyetçilik, ırkçılık fikirlerinden uzak veya çok ilkel bir halde bulunduğundan, birincisine tabi olan millet dev adımlarıyla ilerlemiş bugünkü mevkiye erişmiş, ikincisi memleketin uçuruma doğru yol aldığından habersiz, sarayların yüksek duvarları arasında her tip ve renkte, sayısız cariyerlerle zevk ve eğlence içinde ya da namaz, niyaz ve zikirlerle ömür geçirmişlerdir. Safahatle sofuluk birbirine zıt iki kutup olduğu halde, nasıl bir şeriat hilesiyle açıklanırdı, akıl almaz bir mesele!
Sayfa 250Kitabı okudu
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.